Hangi bitkiler cildi güzelleştirir-Cilde İyi Gelen Bitkiler

Hangi bitkiler cildi güzelleştirir-Cilde İyi Gelen Bitkiler:

Günümüzde bitkilerin iyileştirici gücü sanki yeni bir buluşmuş gibi aktarılsa da, aslında binlerce yıldır insanoğlu doğanın bu gücünden yararlanmaktadır. Modern tıpla birlikte popülerliğini kaybeden bitkilerin, soğuk algınlığından depresyona kadar çeşitli rahatsızlıkları, en azından hafifletecek özellikte maddeler içerdiğini, bugün klinik araştırmalar da desteklemektedir. Örneğin piyasada satılan sabun, yağ, cilt kremi, jel benzeri kozmetik ürünlerin pek çoğunda bitki özlerinin yer aldığını görebilirsiniz. Cildi iyileştiren veya yaşlanmayı geciktiren bitki türleri için yine de önce bir cilt uzmanına baş vurmak en güvenli yöntemdir. Bitkiler iyileştirici olabilecekleri kadar ciltte alerjik reaksiyonlara da yol açacak bir etkiye de sahip olabilirler.

Ginseng

Ginseng, cildi gençleştiren ve canlandırmaya yardımcı olan, güçlü etkisiyle dikkat çeken bitkilerden biridir. Ayrıca kardiyovasküler ve merkezi sinir sistemine iyi gelen, kan dolaşımını iyileştiren bir kimyasal içeriğe sahiptir. Cilt bakımı için kullanıldığında ginseng ekstraktı serbest radikallerin zararını önleyebilecek, güçlü bir antioksidan etkisi gösterir. Pek çok yüz temizleme losyonu, nemlendirici ve cildin elastikiyetini koruyan krem, bu bitki özünü içerir. Ginseng içeren cilt bakım ürünleri 30 yaşın altındaki, hassas ciltli kişilere önerilmez.

Papatya

Yaşlanmanın ciltteki etkileriyle savaşabilecek bitkilerden biri de papatyadır. Ciltteki döküntü, egzama, kaşıntı, aşırı hassasiyet ve alerji gibi sorunlar için başvurulabilecek ideal bitkilerdendir. İçerdiği antiseptik ve iyileştirici nitelikteki fenolik bileşikler sayesinde hücre yenilenmesini destekler. Özünde bulunan, şişlikleri indirmede ve cildi temizlemede etkili olan azulen maddesi sayesinde papatya, iyileştirici tonik olarak en çok kullanılan bitkilerden biridir. Papatya nadiren alerjiye yol açsa da, yan etkisi en az görülen bitkiler arasındadır.

Biberiye

Biberiye cildi sıkılaştırıcı etkisi sayesinde, yaşlanmayı geciktirici kremlerin içinde sıkça kullanılan, aktif bileşenlerden biridir. Bitki, kan dolaşımını arttırır ve şişlikleri azaltarak sağlıklı bir cilt için destek oluşturur. Kan dolaşımının iyileşmesi cildin renginin iyileşmesi, toksinlerin atılıp yararlı besinlerin cilde etkili bir şekilde erişmesi anlamına gelir. Ayrıca biberiyenin dezenfektan ve antibiyotik özellikleri bitkinin akne, egzama ve deri iltihabı rahatsızlıklarını önlemede yardımcı olmasını sağlar.

Cildi için biberiye yağı kullanacak kişiler bu bitkinin güçlü bir uyaran ve nörotoksin olduğunu unutmamalıdır. Bu nedenle epilepsi, yüksek ateş ve diğer sağlık sorunları olan kişiler bu yağı kullanmamalıdır. Ayrıca, biberiye esans yağının içilmesi de önerilmez.

Ekinezya

Ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirme kabiliyetiyle bilinen ve daha çok soğuk algınlığı için tavsiye edilen bitkilerden biridir. Özellikle grip mevsiminde adı sıkça duyulur ve bol bol çayı tüketilir. Canlı tonda mor ve pembe iri çiçekleri olan, çok yıllık bir bitkidir. Ekinezya topikal yaraları iyileştirmek dışında, sivilce ve akne tedavisi için de kullanılagelmiştir. Bitkinin kökleri ve çiçekleri kurutulmuş veya taze olarak şifalı özler, çay ve kapsül yapımında kullanılır. Ağızdan alındığında ekinezya genellikle yan etkilere yol açmaz ancak nadir rastlanan vak’alarda alerjik reaksiyonlar ve sindirim sistemi rahatsızlıkları görülmüştür.

Lavanta

Akdeniz Bölgesi bitkilerinden lavanta, güzel kokusuyla ünlü, aromaterapide kullanılan bir bitkidir. Bugün kozmetik dünyasına şöyle bir baktığınızda sabundan, banyo yağlarına dek lavantanın pek çok ticari ürünün önemli bileşenlerinden biri olduğunu görebilirsiniz. Bir antiseptik olarak lavanta yağı cildi yumuşatır ve iltihap kurutucu özellik gösterir. Cilt sağlığını ve yaraları iyileştirici özelliğinin yanı sıra böcek ısırıkları, cilt yanıkları ve cildin tahriş olduğu pek çok durumda lavanta cilde yardımcı bir bitki olabilir. Cilde uygulanan değil de ağızdan alınan bir ürün şeklinde kullanıldığında lavanta, baş ağrısı, kabızlık ve iştah sorunlarına yol açabilir.

Cilde İyi Geldiği Bilinen Diğer Bitkiler

Aromasıyla pek çok parfüm ve cilt losyonunda güle rastlarız. Gül bitkisinin meyvesi kuş burnu, C vitamini bakımından oldukça zengindir ve cildin bağ dokusunu korumaya yardımcı, etkili bir antioksidandır. Cildinizi gül suyu veya kuşburnu çayı ile temizleyebilirsiniz. Ayrıca doğal sağlık ürünleri satan mağazalarda bulabileceğiniz konsantre kuşburnu yağı da cildinize iyi gelebilir.

Cildi temizlemek için önerilen bir başka bitki de ada çayıdır. Ada çayı cildin gözeneklerini açar ve sivilceleri önler.

Sarı kantaron ciltteki lekelere iyi gelen, hücre yenileyici ve yara iyileştirici etkisi olan bitkilerdendir. Sarı kantaron yağı ile yapacağınız cilt bakımı cildin daha pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlar. Ancak sarı kantaron yağı sürdükten sonra güneşe çıkılmamalıdır. Ciltte lekelenmeye yol açabilir.


HAZIMSIZLIK-Hazımsızlığa İyi Gelen Bitkiler

HAZIMSIZLIK-Hazımsızlığa İyi Gelen Bitkiler:

Yemeklerden sonra gaz, şişkinlik, bulantı, ağrı gibi rahatsızlık veren hazımsızlık belirtileri bitkisel reçeteler de dahil olmak üzere, çeşitli doğal yöntemlerle giderilebilir veya önlenebilir. Ancak hazımsızlık tek başına bir hastalık değildir ve bazen reflü, ülser ya da safra kesesi, pankreas hastalıkları gibi sindirimle ilgili çeşitli hastalıkların sonucu da ortaya çıkabilir. Hazımsızlık her zaman hafife alınabilecek bir şikayet değildir.

Özellikle orta yaştaki kişilerde kusma, kilo kaybı, yutma güçlüğü gibi başka belirtiler de hazımsızlığa eşlik ediyorsa, hazımsızlık sorunu için mutlaka doktora danışılması tavsiye edilir.

Hazımsızlık şikayeti öğünlerinizi zehir ediyorsa bitkilere ya da reçetesiz mide ilaçlarına başvurmadan önce gözden geçirmeniz gereken ilk konu, yeme alışkanlıklarıdır. Hazır gıdalar, işlenmiş yiyecekler, ağır, yağlı yiyecekler, geç saatlerde yemek yemek, hızlı yemek yemek gibi pek çok farklı hazımsızlık nedeni olabilir.

Herhangi bir rahatsızlık sonucu ortaya çıkmayan hazımsızlık şikayeti doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yanına çeşitli bitkisel reçetelerin de dahil olmasıyla giderilebilir ve sindirim sistemi sağlığı iyileştirilebilir.

Hazımsızlığa Karşı Önerilen Bitkiler

Papatya

Papatyanın hem gaz giderici hem de sindirim sisteminde iltihap ve tahriş giderici özellikleri vardır. Mide asidinin yemek borusuna kaçarak mide yanmasına yol açtığı durumlarda papatyanın iltihap giderici özelliği bu şikayeti yatıştırmaya yardımcı olabilir. Ek olarak papatya sindirim yolunda iltihabı ve tahrişi önleyerek sağlıklı bir sindirimin de yolunu açan bileşenler içerir.

Papatyanın bir diğer özelliği de hem bağırsak hem de midede kasılmaları önlemesi ve mide kramplarına iyi gelmesidir. Papatya gaz, huzursuz bağırsak sendromu, kolik, ishal, mide ağrısı ve hazımsızlık için rahatlatıcı ve şikayetleri azaltan bir etki gösterir.

Hazımsızlığa karşı 1 çay kaşığı kurutulmuş papatyayı 1 fincan kaynar suda demleyerek, günde 3 defa, öğünler arasında içebilirsiniz.

Karahindiba

Karahindiba, özellikle yemeği fazla kaçırdığınız için ortaya çıkan hazımsızlığa karşı detoks etkisi gösteren ve rahatlatan bir bitkidir. Böbrekleri çalıştırır ve vücudun zararlı maddelerden kurtulmasına yardımcı olur. Mide asidi düşükse daha yararlıdır. Mide asidi fazlalığından kaynaklanan hazımsızlıkta daha yatıştırıcı bir bitki tercih edilmesi önerilir.

1-2 çay kaşığı kurutulmuş karahindibayı bir fincan kaynar suda demleyerek, günde 3 defa öğünler arasında içebilirsiniz.

Rezene


Hazımsızlık belirtilerinden gaza karşı oldukça etkili bitkilerden biri de rezenedir. Gaz giderici özelliğinin yanı sıra anne sütünü arttırmasıyla da ünlüdür. Nane ve kimyonla karıştırılarak da tüketilebilir. Yarım çay kaşığı toz haline getirilmiş rezene tohumunu, bir fincan kaynar suda demleyerek günde 3 defa içebilirsiniz. Hazımsızlık nedeniyle oluşan gaz problemlerinde ve kramplarda, bu şikayetleri hafifletici etki gösterir.

Zencefil

Elbette sindirim sağlığından söz edip de zencefili atlamamız mümkün değil. Zencefil özellikle bulantı giderici bir bitki olarak bilinir ama ülserden tutun da midede gaz toplanmasına kadar başka pek çok sindirim sorunu için de önerilebilir. Zencefil iltihap gidericidir ve ayrıca yiyeceklerin bağırsaklardan geçişini kolaylaştırmaya destek olur. Böylece hazımsızlıkla ilgili çeşitli belirtilerin dindirilmesine yardımcı olabilir.

Yarım çay kaşığı, ince kıyılmış, taze zencefili bir fincan kaynar suda demleyerek günde birkaç bardak içebilirsiniz.

Nane

Nane çayı oldukça sevilen bitki çaylarından biridir. Ferahlatıcı etkisiyle günün her saati içmekten keyif alabileceğiniz bir çaydır. Nane mide ve bağırsağı rahatlatır, bulantıyı ve gazı giderir. Üstelik oldukça güçlü bir mikrop öldürücü etkisi vardır. Huzursuz bağırsak sendromu olan kişiler nane çayının faydasını görebilir.

Nane çayı yapmak için 1 tepeleme çay kaşığı dolusu kuru naneyi, bir fincan kaynar suda 10 dakika demleyerek içebilirsiniz. Günde birkaç bardak içmenizde sakınca yoktur.

Ayrıca hazımsızlıkla birlikte bağırsak hareketlerinde yavaşlık, kabızlık gibi sorunlar yaşanıyorsa bir bardak suya bir damla nane yağı damlatılarak içilebilir.

Biberiye

Özellikle midenizde bozulma alametleri olduğunda, mideyi sakinleştirmek ve gaz şikayetini gidermek için önerilen bitkilerden biri de biberiyedir. Biberiye yaprakları hazımsızlık için önerilen geleneksel reçetelerden biridir. Baş ağrısı ve stres için de önerilen biberiye, stresten kaynaklanan mide problemlerini azaltmaya da yardımcı olabilir.

Kabızlık sorununda 2 damla kadar biberiye yağı ile karın bölgesine masaj yapmak, rahatlatıcı olabilir.

Hazımsızlık içinse, 1-2 çay kaşığı kuru biberiyeyi bir fincan kaynar suda demleyerek tüketebilirsiniz. Öğünler arasında günde 3 defa içmeniz önerilir.

Hazımsızlık İçin Diğer Bitkisel Çözümler

Zeytin yağında bekletilmiş sarı kantaron çiçekleriyle hazırlanan ‘kantaron yağı‘ 2-3 gün boyunca günde bir tatlı kaşığı kadar içilirse, sindirimi düzenler, hazım problemlerini dindirir. Pek çok evde sıkça hazırlanan, özellikle anneanne ve babaannelerin iyi bildiği, geleneksel bir tariftir. Ancak gün içerisinde önerilenden daha fazlası içilmemeli ya da birkaç günden fazla içmeye devam edilmemelidir.
Artık hepimizin aşina olduğu ve çoğu evde bulunan yeşil çay hazımsızlık için önerilen bitkisel çaylardan biridir. Özellikle şişkinliğe iyi gelir. Ancak içerisinde kafein bulunduğundan çarpıntı yapabileceği unutulmamalıdır. Kafein konusunda hassas olanlar gün içerisinde dikkatli olmalıdır.
Sindirim sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasını teşvik etmek, sindirimi olumsuz etkileyen bakterilere karşı önlem almak ve gaz problemini önlemek için faydalanabileceğiniz bitkilerden biri de zerdeçaldır.
Hazımsızlık, gaz, mide bozukluğu ve ishal problemleri için önerilen geleneksel çaylardan biri de ada çayıdır.
Her zaman tükettiğimiz siyah çay, anason çayı, sarı kantaron çayı, kakule çayı gibi diğer bitkisel çaylar da hazımsızlık nedeniyle rahatsız olan mideyi rahatlatmak için içilebilir.


Unutkanlığa İyi Gelen Bitkiler-Unutkanlığa bitkisel çözüm

Unutkanlığa İyi Gelen Bitkiler-Unutkanlığa bitkisel çözüm:

Yaşın ilerlemesiyle birlikte hafızanın da bir parça zayıflaması normaldir. Dikkat bozukluğu ya da unutkanlık, işin içine Alzheimer veya kafa travması gibi ciddi hastalıklar ve durumlar girmedikçe, büyük hafıza kayıplarına varacak kadar ilerlemez. Yaşlanmanın dışında psikolojik rahatsızlıklar ya da stres gibi faktörler de hafızayı etkileyebilir. İsimleri hatırlayamamak ya da önemli tarihleri unutmak çoğumuz için sinir bozucu bir hal alır. Unutkanlığı önlemek için zihin jimnastiği yaptıran çeşitli aktiviteler, besinler, bitkisel takviyeler veya ilaçlar tavsiye edilir.

Hafızayı güçlendirmek için satılan ilaçların dışında, çeşitli bitkilerin de unutkanlığa iyi geldiği bilinmektedir. Bitkiler modern tıp öncesi pek çok derde deva olmuş ve modern tıbbın ilerlemesiyle de araştırma konusu haline gelmişlerdir. Günümüzde gotu kola ya da biberiye gibi bazı bitkilerin unutkanlığa iyi gelebileceğine dair çeşitli araştırma sonuçları bulunmaktadır. Ancak bitkileri tamamen zararsız olarak görmemekte fayda var. Eğer düzenli ilaç kullanıyorsanız, herhangi bir bitkisel takviye almadan önce doktorunuza danışmanız gerekir.

Biberiye

Unutkanlığa iyi gelmesiyle bilinen en eski bitkilerden biri biberiyedir. Antik Yunan’da öğrencilerin sınavlara girmeden önce saçlarına taze biberiye dalı iliştirdikleri söylenir. Yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen biberiyenin bu konudaki şöhretinde bir eksilme olmamıştır. Günümüzde, ofis çalışanları üzerinde yapılan bir araştırmada, biberiye kokusunun bile, iş yerinde çalışanların hafızaları üzerinde olumlu etki yaptığı görülmüştür. Biberiye beyin damarlarını genişleten ve hafızaya iyi gelen karnosik asit adlı antioksidan bakımından zengindir. Özellikle akşam üzeri iş yerinde bastıran yorgunluk ve dalgınlık için biraz biberiye esans yağı koklamak günü sorunsuz tamamlamanıza yardımcı olabilir.

Biberiye bitkisinin genel olarak faydalarına şöyle bir özetlediğimizde, belleği geliştirmeye yardımcı olur, sinirleri yatıştırır, dolaşım sistemini hızlandırır ve beyinde nörotransmitterlerin işlevindeki arızaları önlemeye yardımcı olur. Biberiye takviyeleri piyasada yağ, hap, çay gibi farklı biçimlerde bulunabilir.

Gingko Biloba

Gingko biloba ağacının yapraklarından türeyen bu bitki hafızayı güçlendirmek için en sık başvurulanlardan biridir. Vücudun tüm sistemini dengeleme özelliği bulunan gingko, unutkanlığa karşı en çok önerilen bitkiler arasındadır.

Gingkonun antioksidan özellikleri beyin ve sinir hücrelerinin yapısını stabilize eder ve serbest radikallerin saldırılarına karşı hücreleri korur. Amerika’da yapılan çeşitli araştırmalarda gingko ekstraktının kan dolaşımını iyileştirdiği ve kavrama ile ilgili fonksiyonları geliştirdiğine dair önemli kanıtlar elde edilmiştir. Elbette bu etkiyi kendi kendinize elde etmeye çalışmanız sakıncalı olabilir. Bitki ekstraktları, uzmanlar ve doktorlar eşliğinde, onların belirlediği dozlarda ve sürelerde alınmalıdır.

Beyne kan akışını desteklediği ve bunun sonucunda unutkanlığa iyi geldiği bilinen gingko, bu nedenlerden ötürü Alzheimer hastalığına çare bulmak isteyen araştırmacıların başlıca inceleme konularından biridir.

Gotu Kola

Gotu kola anksiyete belirtilerine karşı yardımcı olan ve belleği geliştirmek için beyin fonksiyonlarını uyaran bir bitki olarak anılır. Beyin fonksiyonlarının uyarılması zihnin açılması ve unutkanlığın en aza indirilmesi anlamına da gelir. Bu bitki sadece beyindeki kan dolaşımını iyileştirmekle kalmaz; aynı zamanda karaciğer rahatsızlıklarına ve soğuk algınlığına karşı da önerilir.

Gotu kola bitkisi çay, kapsül ve tablet de dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde karşımıza çıkar. Zihni çabuk bir şekilde canlandırmak için bir fincan sıcak suda bir çay kaşığı kurutulmuş gotu kola demlenerek, çay yapılabilir. Tadı acı gelirse, suyu ılıdıktan sonra bal ve limon ekleyerek lezzetini arttırabilirsiniz.

Şevketibostan

Bostan otu veya mübarek dikeni gibi farklı isimlerle de anılan şevketibostan (Cnicus benedictus), dikenli, keskin ve uzun yaprakları yüzünden çiçekleri zor toplanan bir bitkidir. Şevketibostanın bilinen özellikleri: kan dolaşımını iyileştirmesi, kanı temizlemesi ve toksinleri atmaya yardımcı olmasıdır. Beyin için genel bir beslenme sağladığı bilinir.

Kan dolaşımını iyileştirmesinin yanı sıra bu bitki, sindirime ve ayrıca unutkanlığa iyi gelir. Şevketibostan genellikle çay şeklinde tüketilir.

Melisotu

Botanikteki ismi ‘Melissa officinalis‘ olan melisotu, Güney Avrupa’dan çıkmış ama bugün tüm dünyada rastlanabilen bir bitkidir. Çok çeşitli kullanım alanları vardır. Bazen bir bardak içeceğin yanında garnitürdür bazen de güzel kokusundan yararlanmak üzere yağa katılır. Mutfakta salatalara ekleyebileceğiniz melisotunun beyin fonksiyonlarına iyi geldiği ise herkes tarafından bilinmez.

Oysa Amerika’da yayımlanan çeşitli makalelerde melisotunun beyin fonksiyonları ve özellikle de hafıza, muhakeme ve problem çözme ile ilgili alanlarda etkili olduğu yazılmıştır. Tüm bunların yanı sıra bitkinin anksiyete belirtilerini de azalttığı belirtilir.

Unutkanlığa Karşı Önerilen Diğer Bitkiler

Unutkanlığa iyi gelen bazı bitkisel gıdalar da artık mutfaklarımızda yer etmiş ve sık kullandığımız besinlerdir. Örneğin kırmızı acı biber, soğan, sarımsak, ceviz, karanfil bu besinler arasında sayılabilir. Her biri ayrı ayrı beyni güçlendirdiği ve unutkanlığa karşı iyi geldiği bilinen gıdalardır. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme zihin açıklığı adına çok önemlidir.


Migren için şifalı bitkiler-Migrene İyi Gelen Bitkiler

Migren için şifalı bitkiler-Migrene İyi Gelen Bitkiler:

Migren ağrısı her hangi bir hastalık nedeniyle değil de, kendi kendine ortaya çıkan baş ağrıları grubundandır. Ataklar halinde gelen ağrılar çoğu migren hastasını yatağa düşürür. Ne ışığa ne sese tahammül edilemeyecek ve gündelik işleri aksatabilecek kadar şiddetli olabilen bu baş ağrıları tıbbın henüz tam olarak neden ortaya çıktığını söyleyemediği sağlık durumlarından biridir. Buna karşın migren atağı sırasında beyin kan damarlarının iltihaplandığı ve daralıp genişlediği bilinir.

Migreni tetiklediği bilinen yağlı yiyeceklerden, şarap, kahve benzeri içeceklerden tüketmeyerek, uykusuz kalmamaya ve sigaradan uzak durmaya özen göstererek migren ataklarını azaltabilirsiniz. Bu önlemlerin yanı sıra migren ağrılarına iyi gelen ve migren belirtilerini en aza indiren bitkilerden faydalanarak da bu hastalığı kontrol etmeyi öğrenmek mümkün olabilir. Bitkisel çözümler kulağa zararsız ve herkese uygun gibi gelse de, unutmayın ki bitkilerin de yan etkileri olabilir. Bu nedenle migrene yönelik olarak kullanmayı düşündüğünüz bitkisel takviyeler için ilk önce doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.

Cayenne Biberi

Cayenne biberi, kırmızı renkte, oldukça acı bir biber türüdür. Cayenne biberiyle yapılan pek çok acılı sosun, o ağız yakan tadı biberde bulunan ‘kapsaisin’ maddesinden kaynaklanır. Acıyı herkes sevmez ama migren ağrısını bilenler, acı biberden korkmayacaklardır. Kapsaisin maddesinin bir özelliği de, beyne ağrı sinyalleri gönderen reseptörler üzerinde etki göstererek, kişilerin ağrı eşiğini yükseltmesidir. Ağrı eşiğinin yükselmesi demek, ağrıya karşı daha az duyarlı hale gelmek ve aynı şiddetteki bir ağrıyı daha az hissetmek demektir. Cayenne biberinin bu özelliğinden yararlanmak için biberin acılığına katlanmanız şart değil. Eğer yemeklerinize acı katma fikri hoşunuza gitmiyorsa, bir tutam Cayenne biberini kaynar suda demleyip, su biraz ılıdıktan sonra balla tatlandırarak içebilirsiniz.

Cayenne biberini ilk olarak az miktarlarda kullanıp midenize dokunup dokunmadığından emin olun. Mide ilaçları ile birlikte Cayenne desteği alınmaması tavsiye edilir. Bitkinin yan etkileri arasında mide yanması, mide ağrısı ve mide tahrişi yer alır. Cayenne biberi içeren kapsülleri kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

Veba Otu

Migren tedavisine yönelik yapılan araştırmalarda, veba otu ile yürütülen deneylerde oldukça umut verici sonuçlar alınmıştır. Henüz veba otunun migreni iyileştirdiğini söylemek için erken olsa da bitkideki bazı bileşenlerin, kan damarlarındaki kasılmaları önlediği ve iltihaplanmayı azalttığı bilinmektedir. Kan damarlarının kasılması da, damarların iltihaplanması da migren ağrısı anlamına geldiğinden, az önce saydığımız özellikleri sayesinde veba otunun, migren ataklarının aralıklarını uzatabileceği ve atak sayısını düşürebileceği düşünülür.

Ancak veba otu ile ilgili mutlaka dikkat edilmesi gereken bir konu, bitkideki ‘pirolizidin alkaloidleri‘ (PA) denilen maddelerin karaciğer için son derece zararlı ve toksik olduğudur. Eğer veba otu içeren kapsül ya da tentür, herhangi bir bitkisel destek ürünü satın alırsanız ‘içinde PA (pirolizidin alkaloidleri) yoktur’ diye özellikle belirtilen ürünleri seçmelisiniz. Buna rağmen veba otunun yan etkileri arasında kaşıntı, ishal ya da mide bozukluğu sayılabilir.

Gümüşdüğme

Gümüşdüğmenin migrene karşı ne kadar etkili olduğuna dair bilimsel araştırma sayısı çok fazla olmamasına rağmen halk arasında bu bitki migren ataklarına karşı iyi gelmesiyle ünlenmiştir. Migren hastaları özellikle bulantı ve ışığa karşı hassasiyet gibi şikayetlerinin gümüşdüğme bitkisi sayesinde azaldığını söylerler. Aslında gümüşdüğme bitkisinde, migren atakları sırasında görülen kan damarlarındaki iltihaplanmalara karşı etkili olmasını sağlayacak bileşenler vardır. Bu bileşenleri sayacak olursak parthenolid, tanen, terpenoid ve flavanol maddeleri en başta gelir. Parthenolid maddesinin migren üstünde daha etkili olduğu düşünülür ama bitkinin tüm içeriği bir araya gelip migren ataklarını önlüyor olabilir.

Gümüşdüğme üzerine yapılan araştırmalar henüz çok az kişiyle sınırlı olduğundan, bilinen önemli bir yan etkisi olmamasına karşın hap, tablet, tentür vb şekilde gümüşdüğme desteği kullanacaksanız ilk önce doktorunuzla bu konuyu görüşebilirsiniz. Gümüşdüğmenin önemli yan etkileri arasında kan pıhtılaşmasını azaltabileceği gelir ve bu yüzden pıhtı önleyici ilaçlarla aynı anda kullanılmaması gerekir. Hamilelere ve bebek emzirenlere de bu bitki önerilmez.

Zencefil

Migren doğal olarak şiddetli ağrılarla özdeşleşmiştir fakat migren atakları sırasında yaşanan mide bulantıları ve kusmalar da, ağrının kendisi kadar rahatsız edici olabilir. Yemeklere lezzet katan ve bununla birlikte bitkisel reçetelerden de eksik olmayan zencefil, ağrının yanı sıra bulantı ve kusma belirtilerini iyileştirmek için de faydalı olabilir. Doğal bir ağrı kesici olarak farz edilen zencefil, sadece migren hastaları için değil, sindirimle ilgili şikayeti olan pek  çok kişiye önerilen, faydası bol bitkilerden biridir. Piyasada tablet, hap gibi farklı biçimlerde pek çok zencefil ürünü bulunabilir ancak evde hazırlayacağınız zencefil çayı ile de, zencefilin özelliklerinden yararlanabilirsiniz. Zencefilin üzerinde duracağımız yan etkisi ise kan inceltici bir bitki olmasıdır. Bu nedenle özellikle kan inceltici ilaç kullananlar aynı sırada zencefil desteği almamalıdır.

Ginkgo Biloba (Mabet Ağacı)

Ginko Biloba kan dolaşımını iyileştiren ve düzenleyen bir bitkidir. Bu özelliği sayesinde migren ağrılarına yol açan kan dolaşımı problemlerini hafifleterek, ağrılara iyi gelebileceği belirtilir. Bitkinin aynı zamanda iltihap önleyici özelliği de vardır ve bütün bu iyileştirici etkiler bitkinin migren tedavisi için önerilmesini sağlar. Ancak bu noktada ginkgo bilobanın yan etkiler arasında baş ağrısı ya da beyindeki kan dolaşımının etkilenmesi sonucu, nöbet geçirme gibi ciddi yan etkilerinin bulunuyor olması, bitki ile ilgili olarak migren hastalarının tedbirli olmasını ve doktora danışmadan kesinlikle ginkgo biloba desteği kullanmamasını gerektirir.

Ginkgo biloba, en başta migren ilaçları olmak üzere, diğer ilaçlarla etkileşime geçebileceğinden, herhangi bir ilaç kullanıyorsanız ginkgo biloba takviyesi almamanız önerilir. Bitkinin migreni tetikleyebileceğini göz önünde bulundurarak, kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önerilir.


Hemoroide Basura İyi Gelen Bitkiler-Bitkisel tedavi

Hemoroide Basura İyi Gelen Bitkiler-Bitkisel tedavi:

Hemoroid (basur), ağrıyla birlikte son derece rahatsızlık veren bir şikayete dönüşebilir. Alt rektum (kalın bağırsağın son kısmı) ve anüsteki iltihaplı, şişmiş damarların ve dokuların sonucu hemoroid ortaya çıkar. Bu damarların basura dönüşmesine damarların içinde oluşan basınç yol açar. Uzun saatler boyunca oturmak, tuvalette ıkınmak, çok az hareket etmek, spor yapmamak, kronik kabız ve ishal, tuvalette uzun süre oturmak, obezite veya hamilelik hemoroide kapı açan nedenlerin başında gelir.

Hemoroid sık rastlanan rahatsızlıklardan biridir ve orta yaşa ulaşmış yetişkinlerin çoğu, hemoroid ağrısıyla tanışmış demektir. Hemoroidin kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı hemen hemen eşittir. Hemoroidde korunmak ya da belirtileri hafifletmek için sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemek gerekir. Aksi takdirde bu sıkıntı verici durumu tekrar tekrar yaşamak durumunda kalabilirsiniz.

Hemoroidin Belirtileri

Hemoroid, rektumda kanama, kaşıntı, tahriş, ağrı ve şişme ile kendini belli eder. İlk olarak, tuvalete çıktıktan sonra temizlik sonrasında rastlanan kanama ve şişlik gibi belirtiler ile kişiler hemoroid olduklarını fark edebilir. Bitkiler şişliklerin büzülmesini sağlayarak pek çok belirtinin rahatsızlık vermesini önleyebilir. Bazı bitkilerin kanama durdurucu özellikleri ve diğerlerinin iltihap giderici ya da yara iyileştirici özellikleri vardır. Bu şekilde hemoroid şikayetlerine iyi gelirler.

Hemoroide Karşı Alınabilecek Tedbirler

Lif oranı yüksek bir beslenme sayesinde kabızlığı önleyebilir ve bu şekilde tuvalette ıkınmayı önleyebilirsiniz. Rahat bir şekilde tuvalete çıkmak hemoroide karşı alınacak tedbirlerin başında gelir. Özellikle de yerinden kalkmadan uzun süreler boyunca çalışanlar, düzenli olarak egzersiz yapmalı ve sık sık oturdukları yerden kalkarak mola vermeliler. Ayrıca bazı basit bitkisel çözümlerden faydalanarak da, hemoroid şikayetlerinin en aza inmesini sağlamak mümkün.

Hemoroide İyi Gelen Bitkiler

Bitkilerin hemoroide bir çözüm getirmesi için doku ve damarlar üzerinde etkili olmaları gerekir. Bazı bitkiler iltihap giderici etkilerinden dolayı hemoroide iyi gelir. Vücudun doku zararına karşı harekete geçmesini sağlarlar ve şişkinlikleri içten ve dıştan azaltırlar. Kanamayı durdurma özelliği olan bitkiler ise hemoroidden kaynaklanan kanamayı azaltıp hasar görmüş olan dokuları sıkılaştırırlar.

Rektumdaki şişmiş damarları güçlendiren güvercin ağacı hemoroid için eczanede satılan pek çok ürünün de aktif bileşenlerinden biridir. Ayrıca şişeden pamuğa dökülerek hemoroid üzerine de uygulanabilir.

Hemoroid için sıkça önerilen bitkilerden biri de aloe veradır. Afrika çıkışlı bu bitki, dünyanın her yerinde ev bitkisi olarak bulundurulabilir. Yaprakları içerisinde yaraları ve yanıkları iyileştirmekte kullanılan, berrak, sıvı bir jel saklar. Evdeki saksıda bulunan yapraklardan birini kırdığınızda bu jeli hemen elde edebilirsiniz. Bu jel bir pamuğa dökülüp doğrudan basura uygulanabilir. Bitki bakımına vakti olmayanlar, mağazalardan aloe vera jeli satın alarak aynı işlemi yapabilir.

Tavşan memesi bitkisi kökleri ilaç yapımında kullanılan bitkiler arasındadır. İki bini yılı aşkın bir süredir dolaşım sistemi ve özellikle de damar sağlığı için kullanılır. İçindeki kimyasallar damarları büzerek hemoroid tedavisine yardımcı olur.

Dışkıyı yumuşatan ve laksatif olarak kullanılan alıç bitkisi, özellikle kabızlık sorunu çekenler ve bunun sonucunda hemoroid şikayetini sık sık yaşayanlar için önerilebilir. Lif ağırlıklı beslenemeyenler alıç bitkisiyle bu açığı kapatmayı deneyebilir. Bol suyla alınmalıdır ancak ilaç kullananlar, ilaçların emilmesi gecikeceğinden, alıç bitkisiyle aynı anda ilaç almamalıdır.

At kestanesi geleneksel şifacılar tarafından uzun süredir hemoroid ve varis tedavisinde kullanılagelen bitkilerden biridir. Aktif bileşenleri ve tohumları iltihap giderici ve kanamayı durdurucu özelliktedir. At kestanesi çayı içilebilir ya da soğuyan çayla hemoroide kompres yapılabilir.

Her derde deva papatyadan, hemoroid konusu açıldığında da söz edeceğiz elbette. Hemoroid belirtileri ortaya çıktığında papatya özlü krem kullanabilir ya da soğumuş papatya çayı ile basura kompres yapabilirsiniz. Papatya iltihap giderici bir bitkidir ve özellikle kaşıntı veya tahriş benzeri şikayetlere iyi gelebilir.

Daha çok annelerin, pişik görülen bebeklerde kullandığı ve pişiklere iyi gelen kantaron yağı da hemoroide iyi geldiği bilinen bitkisel ürünler arasındadır. Kantaron yağı yaraları iyileştiren, tahriş olmuş dokuyu yenileyen, kanamayı durduran özellikler taşır. Cildi ve hücreleri yenileyici, iyileştirici bu özellikleri de hemoroid belirtilerini azaltabileceğini gösterir.

Yukarıdaki bitkiler dışında altınbaşak, gotu kola ve civanperçemi de hemoroid için önerildiğine sık sık şahit olduğumuz bitkilerdir.

Hemoroid, Bitkiler ve Beslenme

Bitkilerin faydasını görebilmek için yeme alışkanlıklarınızı da hemoroide göre düzenlemeniz ve gün içinde daha hareketli olmanız gerekir. Aksi takdirde bitkilerin tek başına basura çare olması sadece uzak bir ihtimal olarak kalır. Spor yaparak hücrelerinizi oksijen ile depolamanız bitkisel takviyelerin işlerini çok daha çabuk bir şekilde yapabilmesine olanak tanır. Üstelik bitkiler basur belirtilerini dindirmişken, kendinize ve yaşam biçiminize dikkat etmeyerek, çok kısa bir sürede belirtilerin yeniden ortaya çıkmasına neden olursunuz.

Hemoroidde Yenmesi Gerekenler

Yoğurt ve kefir: Bu iki besin sindirim sağlığına ve bağışıklık sistemine son derece faydalı olan iyi huylu bakterileri yani probiyotikleri içerir. Probiyotikler hemoroidi önlemeye ya da tedavi etmeye yardımcı olabilir. Kefir içmek vücudun su kaybını da azaltır ve tuvalete çıkmayı kolaylaştırır.

Meyve ve sebzeler: Sağlıklı beslenme deyince ilk sıraya meyve ve sebzelerin yazıldığını artık hepimiz biliyoruz. Meyve ve sebzelerde vücut için son derece faydalı olan, pek çok değerli besin maddesi bulunur. Bağışıklık sisteminden tutun sindirim sistemine kadar, diğer tüm vücut fonksiyonlarının sorunsuz bir şekilde işleyebilmesi için bu besin maddelerinin alınması önemlidir. Hemoroidde, lif bakımından zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesine ağırlık verilmelidir.

* Beslenmenizde lifli gıdaların yer alması hemoroide karşı oldukça önemli dedik. Bakalım lif bakımından zengin meyve ve sebzelerden bazıları hangileri:

Elma, armut, narenciye, kiraz, enginar, bezelye, havuç, brokoli, koyu renkli yeşillikler, domates, patates.

Tam tahıllar: Tam tahıllar, tahılların tüm besleyici kısımlarını içerdiklerinden daha çok lif, protein ve mikro besin içerirler. Rafine tahıllar ise faydalı içeriklerini kaybetmiş olurlar. Ekmekten pirince, satın aldığınız ürünlerin tam tahıllı olanlarını tercih etmeniz hemoroid dışında vücuttaki pek çok dengenin sağlanabilmesi adına önemlidir.

Sıvılar: Gün boyu yeterince su içmeniz ve sıvı almanız hemoroid belirtilerini azaltmak ya da önlemek açısından önemli bir kriterdir. Su, bitki çayları, taze meyve suları ve süt benzeri içecekleri tüketebilirsiniz. Kafein, alkol ve yüksek oranda şeker içeren içeceklerin ise faydası değil aksine zararı olur. Meyve suları taze bile olsa, şeker oranı yüksek olabileceğinden, meyve sularında aşırıya kaçmamakta fayda var.

Hemoroidde Yenmemesi Gerekenler

İşlenmiş yiyecekler: İşlenmiş yiyecekler hayvansal yağ bakımından zengin, lif bakımından ise fakirdir. Oysa bağırsakların düzgün biçimde çalışması için lif içeren yiyecekler tüketmek basur şikayeti olanlar için son derece önemlidir. Bu nedenle işlenmiş gıdalar hemoroid oluşmasında büyük rol oynar. Dışkının bağırsaklardan kolayca geçmesini engellerler. Konserve yiyecekler, donmuş gıdalar, kutulanmış hazır yiyecekler ve tabii ki fast food hemoroidi kötüleştirir ya da daha ilk etapta hemoroidin ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Rafine gıdalar: Beyaz ekmek, hazır kekler, bisküviler, şekerli kahvaltılık gevrekler, beyaz pirinç ve pastane işi ürünler kolay sindirilemeyen gıdalardır. Çok az lif içerirler ya da daha kötüsü hiç lif içermezler. Bu da kabızlığa davetiye çıkarmak demektir. Rafine gıdalar sadece hemoroid yüzünden değil, vücuda verdikleri diğer pek çok zarardan ötürü de beslenmeden çıkarılmalıdır.

Kafein ve Alkol: Hemoroidi olan kişiler kafein ve alkol tüketimini en aza indirmelidir. Bu maddeler vücuttaki su tedariğinin azalmasına neden olur ve dışkının küçük ve kuru olmasına neden olur. Bu durum dışkılama sırasında anal bölgenin zorlanması anlamına gelir.


Gastrit bitkisel çözüm- İyi Gelen Bitkiler

Gastrit bitkisel çözüm - İyi Gelen Bitkiler
 
Gastrit mide astarının iltihaplanması olarak özetlenebilir. Alkol tüketimi, ilaç kullanımı, sigara ve stres gibi nedenlerin yanı sıra en yaygın sebebi bakteriden kaynaklanan enfeksiyondur. İştah azalması, bulantı, kusma, karın şişkinliği, koyu renk dışkı, hazımsızlık gibi semptomları vardır. Gastrit için önerilen bitkilerle amaçlanan mide zarındaki tahriş ve iltihabı azaltmaktır. Mide bağırsak sistemindeki iltihap sorunları ile ilgili olarak özellikle birkaç bitkinin adı çok sık geçer. Bunlardan bazıları: meyan kökü, zerdeçal ve papatyadır.

Papatya

Gastrit için uygulanan bitkisel tedavilerde papatya en etkili bitkilerin başında gelir. Papatyanın iltihap kurutucu, ağrı kesici ve antibakteriyel özellikleri şüphesiz bu durumu açıklar. Bağırsaklardaki gaz miktarınız azaltmak için de papatya birebirdir. Papatya uzun zamandan beri hazımsızlık ve mide bağırsak sistemi dokularının tahrişi söz konusu olduğunda tavsiye edilen bir bitki olmuştur. Bitkinin rahatlatıcı etkisi ve hasar görmüş mukozayı iyileştirmesi de kullanımını yaygınlaştırmıştır.

Meyan Kökü

Meyan kökü mukoza tahriş riskini azaltarak gastriti önlemeye yardımcı olabilen bitkilerden biridir. Reflü, soğuk algınlığı ve ülser için de önerilir. Ancak meyan kökü ile ilgili olarak bitkinin yan etkilerine dair de pek çok uyarı vardır. Toz, tablet veya ekstrakt olarak satılan takviyelerin doktora danışmadan uzun süreyle kullanılmaması ve ayrıca kullanılacak meyan kökünün deglisirine (DGL) olması önemlidir. Aksi halde meyan kökündeki glisirizin maddesinin ciddi yan etkileri olabilir. Meyan kökü ihtiva eden ürünler ve her türlü meyan kökü kürü için mutlaka önce doktora danışın.

Zerdeçal

Zerdeçal, Asya körisine, sarı hardal rengini veren bitkidir. Dört bin yılı aşkın bir süredir pek çok kültürde çeşitli hastalıklar karşısında kullanılagelmiştir. Zerdeçaldaki kurkumin pigmenti, vücutta iltihabı alevlendiren enzimlerin seviyesini düşürerek, iltihabın azalmasına yardımcı olur. Antioksidan özelliği ve sindirime yardımcı olması da dikkat çeken yararları arasındadır. 2001 yılında Tayland’da yürütülen bir araştırma sonucunda zerdeçalın gastrit semptomlarını 1-2 hafta içerisinde hafiflettiği ve hastaların normal bir beslenmeye geçişini kolaylaştırdığı görülmüştür.

Kimyon

Gastriti olan kişiler hazımsızlık, mide şişkinliği ve mide ekşimesi gibi semptomlardan şikayetçi olabilirler. Özellikle Akdeniz mutfağında sıkça kullanılan kimyon, bu semptomları azaltmaya yardımcı olabilir. Kimyonun gastrit üzerinde iyileştirici bir etkisi yoktur ancak ağrıyı hafifletebilir. Yarım çay kaşığı, ezilmiş kimyon tohumunu bir litre suya karıştırıp, kaynattıktan sonra süzülerek elde edilen karışım, gastrit için önerilen, Ayurvedik tıp reçetelerinden biridir. Ancak baharatlar gastrit hastalarının dikkatle tüketmesi gereken bitkisel gıdalar arasındadır. Bu nedenle, kimyon kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Zencefil

Zencefil mide bağırsak sistemi rahatsızlıklarında ve özellikle de gastrit şikayetinde rahatlık sağlayan bir bitkidir. Mideyi yatıştıran bir bitkidir. Güney Asya kökenli bitki, günümüzde dünyanın pek çok farklı bölgesinde yetişmektedir. Mide problemleri, hazımsızlık, bulantı gibi şikayetler için olduğu kadar dolaşım sorunları, baş ağrısı ve sıcak basması gibi rahatsızlıklar için de önerilir.

Karnıyarık Otu
Karnıyarık otu genellikle kabızlığı geçirmek ve günlük lif alımını artırmak için kullanılan bir bitkidir. Bitki yüksek oranda lif içerir ve ishali tedavi eder. Gastrit rahatsızlığı olanların karnıyarık otu kullanması semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Karnıyarık otu toz, granül, sıvı, kapsül şeklinde satılır ve ağızdan alınır. Ancak bakteri sonucu ortaya çıkan gastrit rahatsızlığı için çoğu kez enfeksiyonu gidermek için doktor antibiyotik verir. Bu durumda ilaçlarla bitkisel takviyelerin etkileşime geçme ihtimalini göz önünde bulundurup doktora danışmadan bitki takviyesi almamalısınız.


Saç Dökülmesine ne iyi Gelir-Hangi bitki iyi gelir

Saç Dökülmesine ne iyi Gelir-Hangi bitki iyi gelir

Özellikle erkeklerde görülen ve genetik olduğu düşünülen doğal saç dökülmelerine yönelik, piyasada satışa sunulmuş olan pek çok ilaç görebilirsiniz. Ancak ne kadar iddialı olursa olsun bu ilaç ve serum benzeri ürünlerin sözünü ettikleri mucizevi sonucu alanlar nedense hep yalnızca o reklamlardaki kişilerdir de, gerçek hayatta pek karşımıza çıkmazlar. ‘Saçlarınız neden dökülüyor?‘ sorusunun cevabı bu noktada oldukça önemlidir. İlk önce bir doktora danışmak ve saçlarınız için nasıl bir yol izlemenin uygun olacağını sormak önemlidir. Yoksa kendi kendinize bitkilerden ya da ilaçlardan mucizevi etkiler beklemek size zaman ve para kaybettirebilir.

Prosiyanidin İçeren Bitkiler

Prosiyanidinler olarak bilinen ve pek çok bitkide bulunan antioksidan özellikteki bileşiklerin saçın yeniden çıkmasında etkili olduğunu sıkça duyuyoruz. Bu madde antioksidan özelliğiyle saç köklerine zarar veren serbest radikalleri engeller. Sağlıklı saç köklerine sahip olmak saç dökülmesinin önüne geçmekte önemli bir adımıdır. Prosiyanidinler dinlenmeye çekilen saç köklerini canlandırır ve yeniden saç üretimine geçmelerini sağlar. Japonya’da bu konuda yapılan araştırmaların olumlu sonuç verdiği bilinmektedir.

Prosiyanidin içeren bitkilerden bazıları şunlarıdr:

elma
arpa
üzüm çekirdeği
kakao
yaban mersini
yeşil çay
kuşburnu
Beslenmenizde bu bitkilere yer vermeniz, hatta bolca sebze meyve tüketmeniz tüm vücuda olduğu gibi saçlarınıza da faydalı olacaktır. Ayrıca piyasada bu bitkileri içeren, bitki özlü tonik ya da benzeri saç bakım ürünleri de bulabilirsiniz.

Saç Dökülmesine İyi Gelen Bitkiler

Biberiye: Biberiye asırlardır saç dökülmesine karşı tavsiye edilen, bu konudaki geçmişi çok eskilere dayanan bitkilerden biridir. Günümüzde de bu popülerliğini sürdürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Biberiye kafa derisine dışarıdan uygulandığında saç köklerini canlandırarak, saçların gürleşmesinde etkili olabilir.

Biberiye ayrıca içerdiği antioksidan, antibiyotik ve iltihap önleyici özelliklerdeki ‘rozmarinik asit’ maddesi sayesinde saç köklerini vücutta üretilen ve saça zarar veren çeşitli kimyasallardan da korur. Üstelik saç derisinin dezenfekte olmasına da yardımcı olur. Hem cilt hem de sindirim sistemi tarafından emilmesi kolay olan bu madde sayesinde, bir fincan biberiye çayı içmek bile saçınıza faydalı olabilir.

3-4 damla biberiye yağını bir yemek kaşığı zeytin yağı ya da badem yağı ile karıştırıp, bu karışımı masaj yaparak saç ve saç derinize uygulayabilirsiniz. Bir saat kadar yağı saçınızda beklettikten sonra saçınızı her zamanki gibi şampuanlayıp yıkayabilirsiniz.

Aloe Vera: Aloe veranın saç derisine pek çok faydası vardır. Saç derisi sağlığı iyileştikçe saçın da dayanıklılığı artar ve yıpranmaya bağlı dökülmeler azalır. Cildi yatıştıran, saçın pH dengesini sağlayan ve saçtaki nemi hapseden aloe vera saça sağlık kazandıran, saç dökülmesini azaltan ve yeni saçların çıkmasını teşvik eden bir bitkidir. Faydalarını test etmek üzere saç derinize aloe vera jeliyle masaj yapabilir, piyasada satılan aloe veralı saç bakım ürünlerden edinebilir ya da aloe vera çayı içebilirsiniz.

Çörek Otu Yağı: Ülkemizde pek çok bölgede yetişen çörek otunun sağlığa yararlarını saymaya kalktığımızda bunun oldukça uzun bir liste olacağını söyleyebiliriz. Mucizevi bitkiler arasında sayılan çörek otu Beta karoten, A, B1, B2, B6, E, C vitaminleri gibi saç için oldukça önemli bileşikleri içerir. İşte bu nedenle çörek otu yağının saç köklerini canlandırması, güçlendirmesi ve saçı beslemesi yalnızca bir söylentiden ibaret değildir. Çörek otu yağı ile saç diplerine masaj yapabilir ya da çörek otunu yemeklere katarak beslenme yoluyla faydalarından yararlanabilirsiniz.

Isırgan Otu: Isırgan otunun saç dökülmesini önlediğine ve saçların yeniden çıkmasına yardımcı olduğuna dair pek çok kaynak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar klinik deneylerin sonucunda ısırgan otunun saç dökülmesine çare olduğunu ispatlamak mümkün olmamışsa da, zengin içeriğiyle ısırgan otunun saç ve saç köklerine iyi geldiği düşünülmektedir. A vitamini, C vitamini, demir ve kalsiyum gibi içerdiği besleyici vitamin ve mineraller sayesinde ısırgan otu, vücudun pek çok derdine çare olduğu gibi, saç sağlığında da işe yarayabilir. Isırgan otu saç köklerini canlandırarak saça parlaklık verir, saçı güçlendirir. Bir başka faydası da kepek sorununu ortadan kaldırmasıdır.

Nane Yağı: Nane yapraklarından elde edilen nane yağının pek çok faydası vardır. Saç köklerini güçlendirmek de bu faydalardan biridir. Nane, daha çok nefesimizde hissettiğimiz ferahlatıcı etkisiyle, saç derisini ve saç köklerini rahatlatarak saçın gürleşmesine yardımcı olur. Nane yağı saça uygulanırken tek başına kullanılmamalı badem yağı ya da zeytinyağı gibi taşıyıcı yağlardan biriyle veya şampuanla inceltilerek saç derisine uygulanmalıdır. Hoş kokusu, saça verdiği parlaklık ve kepek önleyici özelliği, nanenin saçlarımıza diğer katkılarıdır.


Kolesterol düşüren bitkisel doğal tedavi

Kolesterol seviyesini dengeleyen ve düşüren bitkisel doğal kür:
Kolesterol seviyesini dengeleyen ve düşüren bitkisel doğal kür: bu kür Danièle FESTY (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Biberiye Yağı (Rosmarinus officinalis): 1 damla
- Altın Otu-ölmez Çiçek yağı (Helichrysum italicum) 1ml

Sabah ve aksam yemek yemeden önce, bir küp şekerin üzerine 1 damla biberiye yağı ve 1 damla altın otu-ölmez çiçek yağı döküp yemek lazım.

Bu kür her ay 20 gün boyunca uygulanır ve 10 gün ara verilir.


DIKKAT: Ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
Verilen dozlarda çok dikkatli olmak lazım, asla aşırıya kaçmamalıdır, aksi takdirde toksik olma riski var.



Çocuklarda-Yetişkinlerde iştahsızlık-Doğal bitkisel tedavi

Çocuklarda ve yetişkinlerde iştahsızlık için doğal bitkisel tedavi:
Çocuklarda ve yetişkinlerde iştahsızlık için doğal bitkisel tedavi: bu kür Danièle FESTY (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Yetişkinler için:

- zencefil Yağı: 5ml
- nane Yağı: 5ml 

Zencefil ve nane yağlarını aynı miktarda karıştırın.
Günde 3 kez, bir küp şeker üzerine 1 damla döküp yemek lazım.

Çocuklar için: 
 
- rezene yağı: 1ml
- zencefil yağı: 5ml

Rezene ve zencefil yağlarını karıştırın.
Günde 3 kez yemek yemeden 10 dakika önce, bir kaşık balın üzerine 1 damla bu yağ karışımından döküp yemek lazım.
Bu kür 10 gün boyunca uygulanır.

DIKKAT: Ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
Verilen dozlarda çok dikkatli olmak lazım, asla aşırıya kaçmamalıdır, aksi takdirde toksik olma riski var.


Yüzdeki Kırışıklıkları Gidermek İçin Bitkisel tedavi

Yüzdeki kırışıklıkları gidermek için bitkisel doğal yağlarla tedavi:
Yüzdeki kırışıklıkları gidermek için bitkisel doğal yağlarla tedavi: bu kür Danièle FESTY (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

Gündüz:

- Gül Ağacı Yağı (Aniba Rosaeodora): 1 damla
- Itır Yağı (pelargonium Graveolens): 1 damla
- Biberiye Yağı (Rosmarinus officinalis): 1 damla

Yüzünüze süreceğiniz günlük krem dozuna (bir nohut kadar) 1 damla tüm bu yağlardan döküp cildinize sürün.

Gece:

- Palmarosa Yağı: 10 damla
- Itır Yağı (pelargonium Graveolens): 8 damla
- limon Yağı: 8 damla
- Argan yağı: 25ml
- Buğday Özü Yağı (Triticum sativum): 25ml

Tüm yağlar karıştırılarak, her akşam yüz ve boyun bölgesine sürülür.Göz bölgesine dikkat edin.


Erkeklerde iktidarsızlık, cinsel yorgunluk için bitkisel tedavi

Erkeklerde iktidarsızlık, cinsel yorgunluk için bitkisel tedavi
Erkeklerde iktidarsızlık, cinsel yorgunluk için bitkisel tedavi: bu kür Dominique BAUDOUX (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Ylang Ylang Yağı: 1 damla
- ingiliz nanesi Yağı (Mentha piperita): 1 damla
- Tamanu Yağı (calophyllum Inophyllum: 6 damla

Tüm yağlar karıştırılarak, 3 hafta boyunca, belin alt kismina sabah ve akşam masaj edin.

VE

3 hafta boyunca, günde 3 kez, bir küp şeker üzerine 1 damla tarçın yağı (Cinnamomum verum) ve 1 damla ingiliz nanesi yağı (Mentha piperita) döküp yiyiniz.Ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.


Prostat iltihabı-prostatit için bitkisel tedavi- doğal bitkilerle prostatit tedavisi

Prostat iltihabı-prostatit için bitkisel tedavi

Bu kür genital ve üriner iltihaplanmaya ve enfeksiyona iyi gelir .
Prostat iltihabı-prostatit için bitkisel tedavi- doğal bitkilerle prostatit tedavisi: bu kür Dominique BAUDOUX (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:
- Paçuli Yağı - Patchouli: 20 damla aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
- Keklik Üzümü yağı (Gaultheria procumbens): 30 damla aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
- Sakız ağacı yağı (Pistacia lentiscus): 10 damla aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
- Servi ağacı yağı (Cupressus Sempervirens): 20 damla aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.
- Itır / Sardunya Yağı: 20 damla aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.

Uygulanış:
Tüm yağlar karıştırılarak, 15 gün boyunca, günde 3 kere, 3 damla bu yağdan bir küp şeker üzerine döküp yiyiniz.


BİRİKMİŞ YAĞLARI ERİTMEK İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ

 
Birikmiş yağları eritmek için bitkisel tedavi:

Birikmiş yağları eritmek için bitkisel tedavi: bu kür Daniele Festy (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Uygulanış:

3 haftalik kür:
 
1 damla limon yağını bir küp şeker üzerine döküp günde 3 kez yiyiniz.

VE

Limon kürüne ilaveten :
 
Bir çay kaşığı Üzüm çekirdeği yağının içine, 6 damla sedir ağacı yağı dökün.
Sabah ve akşam yağlı bölgelere masaj ederek sürün.



CİLT LEKELERİ-YAŞLILIK LEKELERİ-DOĞAL TEDAVİ


Cilt lekeleri, yaşlılık lekeleri
Cilt lekeleri, yaşlılık lekeleri için bitkisel bir çözüm:bu kür Dominique BAUDOUX (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Kereviz Tohumu Yağı 2 damla
- Turunç Yağı 1 damla
- Havuç Yağı 1 damla
- Kuşburnu Tohumu Yağı 2 damla

Uygulanış:

Tüm yağlar karıştırılarak, lekeler kaybolana kadar günde 2 kez sürülür.


VİTİLİGO DOĞAL TEDAVİ-BİTKİSEL YAĞLAR

vitiligo bitkisel tedavi

Vitiligo için bitkisel tedavi: bu kür Daniele Festy (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.
Vitiligo dış derinin renk kaybına uğramasıyla oluşan beyaz plaklarla seyreden bir deri hastalığıdır.

Malzemeler:

- Karanfil yağı: 1 damla
- Itır / Sardunya Yağı: 1 damla
- Adaçayı esansiyel yağı (Salvia sclarea): 1 damla
- Çay Ağacı(tea tree) Yağı: 1 damla
- Buğday Yağı: 3 damla

Uygulanış:

Tüm yağlar karıştırılarak, 20 gün boyunca, vitiligo olan bölgeye günde 2 kez sürülür.
Bir kaç gün ara verildikten sonra, kür tekrar edilebilinir.


ARTRİT VE ARTROZ İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ

artrit artroz bitkisel tedavi
Artrit eklemlerde mikrobik olmayan iltihap şeklinde meydana gelen bir hastalıktır.
Artroz eklem kemiklerinde oluşan dejenerasyona bağlı olarak gelişen kıkırdak dokusu hastalığıdır, genellikle iltihaplı olmayan kronik bir hastalıktır.

Artrit ve artroz için bitkisel tedavi: bu kür Daniele Festy (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Keklik Üzümü yağı (Gaultheria procumbens) 1ml
- Okaliptüs citriodora Esansiyel yağı 1ml
- Altın Otu-ölmez Çiçek yağı (Helichrysum italicum) 1ml
- Defne yağı (Laurus Nobilis) 1ml
- Nane yağı (Mentha x piperita) 1ml
- Sarı Kantaron yağı (Hypericum perforatum) 5ml

Uygulanış:

Tüm yağlar karıştırılarak artrit ve artroz olan bölgeye günde 3-5 kez masaj edilirek sürülür.


KULAK ÇINLAMASI-TİNNİTUS-DOĞAL TEDAVİ

Kulak çınlaması (tinnitus)
Genelde kısa süren kulak çınlaması (tinnitus), kimi insanda sürekli, kesintisiz bir şekilde devam eder.
Kulak çınlaması (tinnitus) için doğal tedavi: bu kür Dominique Baudoux (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarafından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Servi ağacı yağı (Cupressus Sempervirens)
- Tarhun yağı (artemisia dracunculus)
- Altın Otu-ölmez Çiçek yağı (Helichrysum italicum)

Hazırlanış:

Tüm yağları aynı miktar olarak karıştırın.

Uygulanış:

Bu yağ karışımından 1 damla kulağın arkasına ve etrafına sürülür.Asla kulağın içine damlatmayın.


AFT AĞIZ YARASI NASIL GEÇER-BİTKİSEL TEDAVİ

Aft bitkisel tedavi
Aft ağız içerisinde ve dilde sıklıkla görülen yuvarlak şekilli yaralardır.
Aft için bitkisel tedavi:bu kür Dominique Baudoux (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarafından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Defne yağı (Laurus Nobilis)
- Zarif Lavanta yağı (Lavandula latifolia)
- Kafur yağı (Cinnamomum camphora)

Hazırlanış:

Tüm yagları aynı miktar olarak karıştırın.

Uygulanış:

3 gün boyunca,  günde 4 kez, bu yağ karışımından aft bulunan bölgeye, 1 damla sürülür.



EGZEMA BİTKİSEL TEDAVİ-DOĞAL TEDAVİ

egzema bitkisel tedavi
Egzemanın belirtileri genelde deride kızarıklık, şişme, veziküller ve kaşıntı olarak ortaya çıkar. Eğer egzema sorununuz varsa, bu bitkisel tedavi sizi rahatlatır.
Bu kür Dominique Baudoux (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarafından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Palmarosa Yağı: 4 damla
- Zarif Lavanta Yağı Lavandula latifolia : 4 damla
- Fıdık yağı: 10ml

Hazırlanış:

10 ml fındık yağının içine 4 damla Palmarosa Yağı ve 4 damla Zarif Lavanta Yağı koyup karıştırın.

Uygulanış:

Egzema olan bölgeye günde 3 kez, 1-2 damla sürülür.


AKNE SİVİLCE-BİTKİSEL DOĞAL TEDAVİ

akne sivilce

Akne ve sivilce sorunu olan kişiler için doğal bir tedavi.
Bu kür Dominique Baudoux (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

- Palmarosa Yağı: 2 damla
- Çay Ağacı (tea tree) Yağı: 2 damla
- Zarif Lavanta Yağı (Lavandula latifolia): 2 damla

İhtiyaca göre, tüm yağlar karıştırılıp, günde 3 kez akne ve sivilcelere sürülür.


ADET GÖRMEME DOĞAL TEDAVİ-ADETSİZLİK REGL GÖRMEME BİTKİSEL TEDEVİ

ADA ÇAYI


Eğer adet görmeme  sorunu yaşıyorsanız, bitkisel bir çözümle problemi çözebilirsininiz.
Esansiyel ada çayı yağı sayesinde adetinizi geri görmeye başlayacaksınız.
Bu kür Daniele Festy (eczacı, aromaterapi ve fitoterapi uzmanı) tarfından sunulmuştur.

Malzemeler:

-Ada çayı esansiyel yağı (Salvia sclarea), aldığınız ürün ambalajında  "ağızdan alınabilir" ibaresi mutlaka olmalıdır.

-1 küp şeker.

Hazırlanış:

2 damla adaçayı esansiyel yağını bir küp şeker üzerine döküp yenilir.

Uygulanış:

İlk kür: 3 hafta boyunca, günde 3 kez, 2 damla adaçayını bir küp şekere döküp yemek lazım.
Sonra 8 gün ara verilir.

Sonraki kürler:
İlk kürden sonra, adet gelene kadar, her ay 15 gün boyunca, aynı uygulama günde 2 kez yapılır.




DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

MİKTARLARA (DOZLARA) DİKKAT:

Esansiyel yağlar çok yoğun, konsantre yağlardır ve etkisini sadece bir kaç damla ile gösterirler.
Bu yüzden kullanılacak miktarlara çok dikkat etmek lazım, aksi taktirde zararlı yan etkisi olabilir.
Her zaman damla ile ölçün.
Çocuklarda ve yaşlılarda kullanılacak dozlarda çok dikkatli olmak lazım, asla aşırıya kaçmamalıdır.

YAĞLAR YUTULMAMALIDIR:

Esansiyel yağların oral yoldan (yani yutularak) kullanılması önerilmez, çünkü bazı bitki yağlarının zehirli (toksik) etkisi vardır, ve yanlış bir kullanım durumunda ölüme sebep olabilir.

HAMİLELİK:

Hamile kadInlara genellikle aromaterapi tavsiye edilmez.Doktorunuza danışmadan hiç bir ilaç veya doğal tedavi uygulamayınız.

CİLT HASSASİYETİ: 

Alerjik reaksiyonları önlemek için öncelikle cildinizin küçük bir bölgesine az bir miktar yağ uygulayıp test yapılmalıdır.Bir damla esansiyel yağı bir damla temel yağ (badem yağı, zeytin yağı...) ile karıştırın ve 24 saat sonra o bölge kontrol edilmeli.Eğer kızarıklık veya kaşıntı varsa o yağ kullanılmamalı.
Esansiyel yağları cilde sürüp güneşe çıkmayınız.(yanık veya leke oluşabilir)

Göz bölgesine çok dikkat edin, eğer esansiyel yağ cilde yanlışlıkla fazladan sürülürse veya gözlere sıçrarsa, o bölge zeytinyağı veya tatlı badem yağı ile yanma hissi gidene kadar ıslatılır.

Ağır ilaç kullanlar, doktorlarına danışmadan hiç bir ilaç veya doğal tedavi kullanmamalıdır.

Genel olarak, doktorunuza danışmadan hiç bir tedavi, bitkisel olsa bile uygulanmamalıdır.