erkan topuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erkan topuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KABIZLIK TEDAVİ-ERKAN TOPUZ

Kabızlığa karşı ne tür önlemler alınmalıdır?

Annem 6-7 yıldır hep tuvalete çıkamamaktan şikayetçiydi. 9 ay önce bağırsak kanseri teşhisi konuldu. Hiç zaman kaybetmeden ameliyata alındı. Ardından kemoterapi gördü. Doktorun verdiği diyete uymasına rağmen hâlâ kabızlıktan şikayetçi. Bu sorunu nasıl çözebiliriz? B.G.

Cevap : Prof.Dr. Erkan TOPUZ

Kabızlık, kolon kanserinin en önde gelen sebeplerinden biridir. Ailevi faktörler, polipler bağırsak kanseri nedenleri arasındadır. Kolonoskopi ile polip tespit edilirse önce polipler temizlenir. 6 ay sonra kolonoskopi tekrarlanır. Sonuç temiz çıkarsa bir sonraki kolonoskopi kontrolü 1 yıl sonra, bu kez de temiz çıkarsa 3 yıl sonra yapılır. Cea ve ca19-9 bağırsak kanserinde en önemli tümör markerlarıdır.

Kabızlığa karşı günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yemelidir. Haftada 2 kez kurubaklagil tüketilmeli. Beyaz ekmek yerine kepek ekmeği tüketilmeli. Her gün en az 2 litre su içilmeli. Bol bol kuru kara erik ve kara kayısı yenmeli. Kemoterapi gördüğü için haftada 1 kez kırmızı et yenebilir, bir süre sonra kırmızı eti diyetinden tamamen çıkartabilir. Et seçimi balık ve hindi olsun.

Beslenmede şu gıdalar kesin olmalı :

Karahindiba, kuzukulağı, tere, brokoli, kuşkonmaz, semizotu, kırmızı turp, kereviz, yer elması, enginar, bir avuç işlenmemiş ayçiçeği ve kabak çekirdeği, havuç, karadut, kara erik, kara kayısı gibi kırmızı-siyah sebze ve meyveler. Bu arada kuru kara kayısıyı güvendiğiniz bir yerden alın çünkü piyasada boyayla siyahlaştırılmış kayısılar da var. Ayrıca anneniz her gün bir çorba kaşığı taze çekilmiş keten tohumu yesin. Keten tohumu hem bağırsak kanserinden korur hemde kabızlığa mani olur. 1 çorba kaşığı çörekotunu bal ve sarımsakla karıştırıp tüketsin. Kızartmalardan uzak dursun.

Bağırsak kanserinden korunmak isteyenlere ise tavsiyelerim şunlar :

Ailenizde kanser öyküsü varsa muhakkak 20-25 yaşlarında kolonoskopi yaptırın. Polip tespit edilirse düzenli aralıklarla cea, cea19-9 testlerini ve kolonoskopiyi ihmal etmeyin. Her gün 400 ünite folik asit, 1 gram kalsiyum, 1 tane bebe aspirini alın. Shiitake, maitake mantarı birini de kullanabilirsiniz.

Ayrıca periyodik olarak bromelanin (ananas hapı), milk thistle (devedikeni sütü kapsülü), dandelion (karahindiba hapı) kullanın. Böğürtlen çağı ve yeşil çay tüketin.


Kansere Karşı CHECK-UP Yaptırın-ERKAN TOPUZ

Kansere karşı en kolay check-up nasıl yaptırılır?

Belli yaşlarda, belli hastalıklarda ve ailevi kanserlerde check-up çok farklı şekillerde yapılır. Genel check-up diyorsak, onun içine her şey girer. Kanser check-up'ı diyorsak, her yaş için ayrı bir check up vardır. Kanser check-up'larını şöyle sıralayabiliriz:

MOMOGRAFİ ÇEKTİRİN
MEME KANSERİ ailevi, yani genetik ise 30 yaşlarında muhakkak mamografi ve ultrasonografi yaptırılmalı. Eğer şüphe yoksa iki senede bir, 35 yaşından sonra her sene tekrarlanmalı. Ama ailede yoksa 35 yaşında hasta muayene olmalı. Bir şüphe yoksa 40 yaşından sonra rutin olarak her sene mamografi ve ultrasonografi yapılmalı. Bunlara rağmen fibrokistik durumu varsa daha ileri tetkik olarak meme MR'ı çekilmeli.

Prostat kanserinde de ailevi etken varsa; kişi 35 yaşından itibaren tetkike başlamalı, PSA (prostat spesifik antijen) testi yaptırılmalı, ürolojik muayene olmalı.

Kadınlar serviks kanserine karşı belli bir yaştan sonra her yıl smear testi yaptırmalı.

Eğer ailede kolon kanserine yakalanan varsa mutlaka gençlik yaşında, yani 20-25 yaşlarında bir kolonoskopi yaptırılmalı. Kanda bazı tümör vakalarına bakılmalı. Kolik varsa daha kanserojen bir durum vardır; o zaman sıklıkla senede bir, kolik yoksa üç senede bir kolonoskopi yaptırılmalı.

ANNENİZDE VAR MI?
Kadınlarda over, yani yumurtalık kanseri genellikle orta yaş kanseridir ve çok geç fark edilir. Onun için ailede over ya da meme kanseri varsa çok dikkat edilmeli. Çünkü bu iki kanser kardeştir. Meme kanseri olanlar over, over kanseri olanlar da meme kanseri açısından sürekli kontrol edilmeli. Over kanserinde; belli bir yaştan sonra kadınlar bir jinekolojik muayene, çok basit bir batın ultrasonografisi ve çok basit bir tümör marker'ı (CA125 diyoruz) ile erken tanıyı kolayca yakalayabilir.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


KIZARTMALAR ÇOCUKLARI ZEHİRLİYOR-ERKAN TOPUZ

Maalesef çocuklarımızın beslenme şartları çok kötü. Özellikle fast food! Fast food yiyenler üzerine yapılan bir çalışmada; haftada üç kereden fazla fast food yiyen çocuklarda beyin tümörü, lenfoma ve lösemide üç kat artış olduğu tespit edilmiş.

Mesela kızartılmış yağlar... Çocuğun yediği patates kızartmasını adam, yedinci kez kullandığı yağda kızartıyor. Bir kullanımda atılması gereken yağ, doğrudan kanserojene dönüşüyor ve kızartmalarla çocukları zehirliyor. Böylelikle kanser riski, daha çocukluktan itibaren artmaya başlıyor.

Gazoz ve şeker vermeyin

Obezite de kanser riskini artırır mı?
Evet, obezite kansere zemin hazırlar. O nedenle çocuk, şekerli gıdalardan uzak dursun. Mesela gazozların, kolaların içine bol miktarda şeker konuluyor. Bunlarla beslenen çocuklarda obezite oluyor. Her içilen gıdanın içine tatlandırıcı atılıyor. Amerika o kadar modernken; her şeye şeker atıyor. Onun için Amerika'da çok obez var. Obezite de kanserin hazırlayıcı faktörlerinden biri. Çocuklara lıkır lıkır içirdiğimiz şekerli gazozlar, çocuğu obez yapıyor ve dolayısıyla onu kansere hazırlıyor. Aile olarak dikkat edin.

Prof.Dr.Erkan TOPUZErkan TOPUZ


Kanserden korunmak için mutfakta almamı gereken önlemler nelerdir-ERKAN TOPUZ

Yediklerimizi kanserojen hale getirmemek için neler yapmalıyız? Mutfakta dikkat etmemiz gerekenler nelerdir?

CEVAP:
- Kuru ve taneli besinleri alırken kırık, nemli olmamasına, ürünlerin içinde küflenme, böceklenme, taş, toprak gibi yabancı cisimlerin bulunmamasına dikkat edin.
- Az işlenmiş ve doğal ürünleri satın alın,
- Organik ürünleri tercih edin.
- Yiyeceklerin hidrojenize yağ (margarin) içermemesine özen gösterin.
- Kızartma yağını saklamayın, 1 kere kullandıktan sonra atın. Haftada 1 defadan fazla kızartma tüketmeyin.
- Sebzeleri yağda kızartmak ya da yüksek ısıda uzun süre kaynatmak yerine buharda pişirin. Sebze ve meyveleri kaynar suya atın ve mümkün olduğunca az su kullanın. Pişirme suyunu dökmeyin.
Eti farım saatten uzun ızgara yapmayın
- Eti yarım saatten fazla ızgara yaparsanız ya da 5 dakikadan fazla yağda kızartırsanız kanserojen maddeler oluşabilir. Bu nedenle eti uzun süre pişirmekten kaçının. Etlerin üzerindeki yanmış kısımları temizleyin.
- Et yediğinizde mutlaka salata veya sebze tüketmeye çalışın.
- Vitamin kaybını önlemek için sebzeleri suda bekletmeden önce yıkayıp sonra doğrayın. Taze meyveler: kestikten sonra bekletmeden tüketin.
- Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinlerin pişme süresini kısaltmak için bir gece önceden suda ıslatın. Islama suyunu dökebilirsiniz ancak vitamin kaybına karşı haşlama suyunu dökmeyin.
- Ispanak, semizotu gibi sebzelerin önce kök kısmını pişirin daha sonra yapraklarını ekleyin,
- Yemeklere koyduğunuz yağı yakmamaya çalışın.
- Taze sebzelerle yemek hazırlarken domates ve salçayı pişmeye yakın ekleyin. Çünkü asit içeren salça ve domates yemeğin pişme süresini uzatır.
- A ve C vitaminleri ve renk kaybını önlemek için salataya sirke, limon soslarını servisten hemen önce ekleyin.
- C vitamini değerinin kaybolmaması için sıkılmış meyve sularını buzdolabında bekletmeyin, hemen tüketin.
- Çiğ et, tavuk veya balık sularının diğer besinlerle temas etmesini önleyin. Etlerde kullandığınız kesme tahtası, bıçak gibi gereçleri ayrı tutun.
- Deniz ürünlerini güvenilir yerlerden alın. Uygun şekilde dondurulmuş, iyi soğutulmuş ve temiz kasalara konulmuş olmasına dikkat edin.
- Makarnayı suyunu çektirerek pişirin
- Yumurtayı yıkamayın, buzdolabında kuru şekilde muhafaza edin. Yumurtayı 10 dakikadan uzun süre pişirmeyin.
- Çiğ sütten yapılmış peynir ve çiğ yumurta tüketmeyin.
- Tahılları ve kuru baklagilleri kuru yerlerde saklayın, küfler kansere neden olabilecek toksik maddeler üretir. Son kullanma tarihi geçen besinleri yemeyin, küflü besinleri çöpe atın,
- İçeriğindeki B vitaminlerini kaybetmemesi için makarna ve erişteyi suyunu çektirerek pişirin. Pirinç, un, şehriye gibi tahılları yağda kavurmaktan kaçının. Aksi taktirde hem besin kaybına hem de zararlı madde oluşumuna neden olursunuz.
- Kimyasal koruyuculu hazır yiyecekler yerine doğal besinlerle beslenin. Sucuk, salam gibi katkı maddesi kullanılan gıdaların tüketimini azaltın.
- Günlük tuz tüketimini 5-6 gramla sınırlayın. Turşu ve salamura gibi fazla tuzlu yiyecekleri az tüketin.
- Derin dondurucudan çıkartıp çözdürdüğünüz yiyecekleri bir daha dondurmayın.
- Besin değerleri yüksek ve fiyatları ucuz olduğu için meyve ve sebzeleri mevsiminde satın alın. Turfanda sebze ve meyveleri çok fazla tercih etmeyin.
- Çok sıcak, koyu kahve ve çaydan uzak durun.
- Filizlenmiş patates ve soğandan uzak durun. Bütün gıdaları ölçülü alıp çabuk tüketin. Çünkü bayatlayan meyve ve sebzelerin içinde kansere yol açan toksik maddeler oluşabilir.
- Mutfağınızdaki halıyı zeytinyağlı sabun ve sirkeyle silin. Yemek yediğiniz masayı deterjanla temizlemeyin. Mutfağınızı havalandırmayı ihmal etmeyin.
Çizilmiş ve eskimiş teflonları çöpe atın
- Çizilmiş ve eskimiş teflon tavaları çöpe atın. Buradaki zararılı metalik madde özellikle salça, domates gibi asidik besinlere geçerek vücutta birikebilir. Uzun vadede bu madde kansere yol açabilir. Alüminyum, plastik kaplar yerine cam ve çelik olanları tercih edin. Kalaylanmamış bakır kullanmayın. (Beyin tümörü hastaları bakırdan tamamen uzak durmalı.)
- Yemeklerinizi mikrodalga fırında 1 defadan fazla ısıtmayın.
- Tarım ilaçlarının kalıntıları pişirilerek yok edilmez. Bu nedenle 3 litre suya 9 çorba kaşığı sirke koyun. Meyve ve sebzelerinizi
bu suda yarım saat bekletin. Lahana, kıvırcık salata gibi yapraklı sebzelerin dışındaki 2-3 yaprağı çöpe atın.
- Tütsülenmiş gıdaları mutfağınıza sokmayın.
- Salça, turşu, yoğurt gibi besinleri boyalı plastiklerde, deterjan kaplarında saklamayın.
- Mutfağınızda gökkuşağının 7 rengini içeren meyve ve sebze bulundurun.
- Cips, bisküvi, çikolata veya şeker yerine domates, elma, salatalık, kuru erik, 3-4 adet badem veya ceviz, yoğurt yemeye çalışın.

Prof. Dr. Erkan TOPUZ
İst.Ünv.Onkoloji Enst.Müd.


Anne karnında 6 hafta sağlıklı beslenen kanserden korunur!-ERKAN TOPUZ

Prof. Dr. Erkan Topuz kanserden basit önlemlerle korunulabileceğini söylüyor. Örneğin, hamileyken yalnızca altı hafta organik beslenen anne, çocuğunu bütün hayatı boyunca kanserden yüzde 50 koruyor..

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmak için alınabilecek en kolay önlemleri anlattı...

Çevremizde pek çok kanserojen var. Ama kanserden korunmanın yolları da var, bunları değerlendirmemiz lazım. Siz anne karnındayken, anneniz en az 6 hafta sağlıklı beslenirse, kansere yakalanma riskiniz yüzde 50 azalıyor. Bir öğünde vücudun ihtiyacı olan bütün yiyecekleri yemelisiniz. Balık çiftlikleri, tüm kızartılmış besinler, kızartılmış bir tost bile şüphe uyandırır. Hammaddesi pamuk, keten, yün ve kenevir olan elbiseleri tercih etmelisiniz. Evinizde; özellikle yapı malzemelerine, hava ve su tesisatına dikkat edin. Leylak, benjamin ve alovera toksit havayı temizler. Ayrıca ev temizliğini; sirke, limon suyu, kabartma tozu, yıkama sodası ve zeytinyağı ile yapmanızda fayda var.

Kanser Patlayacak
Sanayi devriminden sonra pek çok kimyasallar ve pek çok endüstriyel toksit maddeler bilinçsizce, o zamanki kâr-zarar hesapları göz önünde tutularak dünyaya verildi. 1945-46 ve 1965 doğumlular arasında, ilk büyük kanser patlamasının ortaya çıkabileceği söyleniyor. Çünkü biz dünyayı zehirliyoruz.

Hayvanlar da oluyor
Dünyada hayvanlarda da kanser artıyor. Kutup ayıları bile çevre kirlenmesinden etkileniyorlar. Sperm sayıları azalan kutup ayılarında kanser oranı artıyor. Bunun nedeni, yedikleri çok büyük balıkların toksit gıdalar taşıması. Köpeklerde de, altıda bir oranında mesane kanserlerinde artma görüldü. Doğum kontrol hapı kullanan kadınların idrarları ile kirlenen sularda yaşayan balıklar kısır oldu.

Köylerde de fazla
Röntgeni aşırı miktarda alan çocuklarda lösemi vakası iki kat fazladır. Lösemi gebelik sırasında pestizit alan, böcek zehri ile temas eden annelerde de iki kat artmıştır. Yalnız biz bunu normal şehir hayatına bağlamayalım. Köylerde lenfoma, mide kanseri, lösemi, beyin tümörü; şehirde yaşayanlara oranla iki-üç kat fazladır. Çünkü tarımla uğraşanlar genellikle hormon ve tarım ilaçlarını aşırı miktarda kullanıyor.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


MESANA KANSERİNE KARŞI BROKOLİ VE LAHANA KÜRÜ-ERKAN TOPUZ

Prof.Dr. Erkan TOPUZ
Son araştırmalar brokoli, karnabahar ve lahananın mesane kanserini önlediğini gösteriyor. Bu üç sebzeyi çiğ olarak katı meyve sıkacağında geçirin. Karışımı kahvaltı ya da öğle yemeğinden sonra 1 bardak için.

Mesane kanseri teşhisi kondu. Tümör 2 ay içinde tekrarladı. Uygulanan tedavi doğru mu?
31 yaşındayım. Sık idrara çıkma, idrar kaçırma, idrarda yanma gibi şikayetlerle doktora gittim. Doktor "Mesanede (idrar kesesi) yara var" dedi. Elektrikle yakma tedavisi uygulandı. Patoloji raporu mesane kanseri (skuamöz metaplazi) yönünde geldi. 2 ay önce şikayetlerim tekrarladığı için doktora gittim. Yine yakma tedavisi uygulanacağı söylendi. Tedavide doğru yolda mıyım?

CEVAP: Mesane kanseri boya, katran, lastik, deri, petrol, kimya, metal ve tekstil sanayi çalışanlarında sık görülür. İş yerinde kalman kimyasal maddeler solunum, sindirim ve deri yoluyla vücuda girerek uzun vadede mesane kanserine neden olabilir. Bir başka önemli neden sigaradır. Mesane tümörü sigara içenlerde içmeyenlere oranla 4 kat daha fazla görülür. Kronik (uzun süreli) mesane enfeksiyonları da mesanede tahrişe yol açarak kansere yol açabilir. İçtiğimiz suda arsenik miktarının fazla olması da mesane kanseri sebebidir. Tedavi, tümörün büyüklüğüne, evresine, yerine göre değişir. Erken evrede hastadaki lezyon ya yakılarak ya da ameliyatla çıkartılır. Tümör mesane katlarını tam olarak geçmemişse sistoskopi yapılarak hasta belli aralıklarla sıkı kontrole alınır. Tümör nüks ettiği için doktorunuz ikinci kez yakma tedavisi önermiş. Bu tedavinin ardından nüks riskini azaltmak için mesaneye Bcg aşısı ya da bazı sitostatikler (kemoterapi ilaçları) konulacaktır. Aşı tedavisi dediğimiz bu yöntem en az 6 ay uygulanacaktır. Tümör mesane katlarını geçerse ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi seçenekleri gündeme gelir.

İmmün sistemini güçlendirmek ve tümörün nüks riskini azaltmak için önerilerim şunlar:
■ Tedaviden sonra sıkı kontrolden geçin.
■ Sigara ve alkolden uzak durun.
■ Bol bol su için.
■ Günde 2 avuç işlenmemiş kabak çekirdeği tüketmeniz sık idrara çıkma, yanma gibi şikayetleri azaltabilir. Kabağı fırında pişirdikten sonra 1 kaşık bal ve cevizle tuketmek de faydalıdır.
■ Hem idrar söktürücü etkisi hem de demirden zengin olduğu için günde 1-2 demet maydanoz yiyin.
■ Mesane tümörlerinde selenyum ve E vitamini faydalıdır, bu iki desteği doktorunuza danışarak belli aralıklarla kullanabilirsiniz.
■ İdrar yolu enfeksiyonu için omega 3 ye bromelain (ananas hapı) da faydalıdır.
■ Asitli içeceklerden kaçının. Tatlı elma, ananas ve domates suyu için. Her gün 1-2 bardak ayran içmeyi ihmal etmeyin.
■ İmmün sisteminizi güçlendirmek için her gün taze çekilmiş çörek otu, dereotu tohumu, keten tohumu gibi desteklerden birini seçerek 1 çorba kaşığı tüketin.
■ Adaçayı, civanperçemi, mercanköşk, kuşburnu, rezene, zencefil ve papatya çayı için. Çayınıza şeker yerine tarçın ve limon kabuğu ekleyin.
■ 2008 yılının son ayında açıklanan bir çalışmaya göre, düzenli folik asit kullananlarda mesane kanseri daha az görülüyor. Doktorunuza danışarak folik asit kullanın.
■ 2008 Mart ayında dünyanın en önemli mecmuası Cancer Research dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre brokoli lahana ve karnabahar mesane kanserini önlüyor. Önce bu üç sebzeyi sirkeli suda bekletin. Daha sonra katı meyve sıkacağından geçirip karışımı kahvaltıdan ya da öğle yemeğinden sonra 1 bardak için.

Babam gırtlak kanseri. Ameliyat olması şart mı?
Babam 1 yıl önce gırtlak kanserine yakalandı. Lazer tedavisi gördü. Hastalık tekrarladığı için doktorlar ameliyatla gırtlağın alınmasını tavsiye ediyor. Siz ne önerirsiniz?

CEVAP : Gırtlak kanserlerinin yüzde 90'ı sigaraya bağlı oluşur. 20 yılın üzerinde sigara içenlerde gırtlak kanseri oranı çok yüksektir. Gırtlak tüberkülozu gibi kronik enfeksiyonların da bu hastalıkta rol oynadığı iddia ediliyor. Ayrıca gırtlaktaki poliplere çok dikkat etmek gerekir, erken devrede alınmazlarsa kansere çevirebilir. Ses kısıklığı en önemli belirtisidir. Uzun süreli sigara içenler, 1 aydan daha uzun süren ve antibiyotiğe yanıt vermeyen ses kısıklıklarında dikkatli olmalı.

Geçmeyen boğaz ağrısı, yutkunmakta zorluk, boyunda şişlik, öksürük hastalığın diğer belirtileridir. Erken devrede birinci tedavi seçimi ameliyattır. Gırtlağın önemli işlevlerinden biri, konuşma sesini meydana getirmesidir. Son yıllarda konuşmayı korumak amacıyla kısmi gırtlak çıkarılması teknikleri uygulanıyor. Ama ileri evre tümörlerde gırtlağın tamamen alınması ilk seçenektir. Gırtlağın tamamen alınması hastalara Yüksek oranda yaşam süresi sağlamasına rağmen konuşma sorunu ortaya çıkarır. Hastalar rahatça konuşabilir hale gelmesi için çeşitli cihazlar kullanılabilir. Fakat cihazla konuşma, el kullanmayı gerektirmesi ve monoton mekanik bir ses oluşturması nedeniyle hastaları rahatsız edebiliyor. Ve bazı hastalar ameliyat istemeyebiliyor. Eğer tümör uygun bir yerdeyse radyoterapi, ameliyata alternatif olabilir. Hastalık ilerlemişse kemoterapiye başlanır, daha sonra bu tedaviye cerrahi ya da radyoterapi eklenebilir. Gırtlak kanseri nüks ettiğinde yine ilk seçim cerrahidir. Fakat yüksek dozlarda radyoterapi alanlarda cerrahi girişim çok zordur. Bu nedenle kemoterapi yaklaşımı düşünülebilir. Gırtlak kanserinin uzak metastaz yapma riski düşüktür, en sevdiği yer akciğerdir. Fakat bu kişilerde sigaraya bağlı olarak akciğerde ikinci bir primer tümör ortaya çıkabilir.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


BEYİN TÜMÖRÜ NÜKSÜNÜ ÖNLEMEK-ERKAN TOPUZ

Beyin tümöründe nüksü önlemek için aşı tedavisi yararlı mı?

Annem 68 yaşında. 1 hafta önce beyin tümörü tespit edilerek ameliyat oldu. Tümör çıkartıldı. Patoloji sonucu glioblastom evre 4 bilgisini aldık. Yakında radyoterapi artı kemoterapiye başlanacak. Yaptığımız araştırmalar sonucunda tümörün nüks etmesini geciktirmek için bir aşı geliştirildiğini öğrendik. Ayrıca tamamlayıcı tıptan yararlanmamız gerektiği söyleniyor. Her iki konuda da bizi aydınlatabilir misiniz?

CEVAP: Glioblastome genellikle ameliyatla tam olarak çıkarılamayan tümörler grubuna girer. İlk tedavi ameliyattır. Sonra hastanın durumuna göre radyoterapi ve kemoterapi birlikte uygulanabilir. Radyoterapi bittikten sonra en az 6 ay daha kemoterapiye devam edilir. Glioblastome multiforme'de son 7-8 yıldır kullanılan bir kemoterapi ilacı hastalarda yaşam süresi ve kalitesini artırdı. Eğer tedaviye rağmen nüks olursa başka bir kemoterapi ilacına geçilir. Aşı tedavisi henüz araştırma safhasında, rutin uygulanan tedaviler araşma girmedi. Tamamlayıcı tıp konusuna gelince...

Annenize önerilerim şunlar:

- Katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durun, organik olanları tercih edin.
- Beyin tümörünü tetiklediği için bakır mutfak malzemeleri kullanmayın.
- Alkolden ve sigaradan tamamen uzak durun.
- Destek tedavisi olarak bromelain (ananas hapı), boswellia bitkisi hapı, selenyum, E vitamini ve Omega 3 faydalıdır. Beyin ödemini azaltıcı etkisi olan bu takviyeleri doktorunuza danışarak dönüşümlü kullanabilirsiniz.
- Kan portakalında bulunan bir maddenin bu tip tümörlerde tümörü küçülttüğünü gösteren çalışmalar var. Bu nedenle bol bol kan portakalı yiyin.
- Kortizon tedavisine başlanacağı için aşırı kilo almamaya özen gösterin. Beyaz un ve şekeri diyetinizden çıkartın. Bunlar, beyin tümörünün en önemli besin kaynaklarıdır.
- Kırmızı eti haftada 1-2 defayla sınırlandırın. Diğer günler balık, hindi ve tavuk tercih edin.
- Her gün 1 porsiyon ete karşılık 5-7 porsiyon da sebze meyve yiyin.
- Günde 1-2 bardak ananas suyu için. Elma ve avokado da iyi seçeneklerdir. Mevsimi geldiğinde bol bol çağla tüketin.
- Katı yağlardan uzak durun, soya ve zeytinyağını tercih edin.
- Beyin ödemini azaltmak için bol miktarda maydanoz tüketin.
- Lahana, karnabahar, semizotu, pırasa gibi sebzeleri tercih edin.
- Gece yatmadan yarım saat önce 18-21 miligram melatonin kullanın.
- Vücudunuzun herhangi bir yerinde kuvvet kaybı varsa fizik tedavi desteği alın. Kuvvet kaybı hastayı zamanla yatağa bağımlı hale getirebilir.
- Beyin ödemine bağlı olarak bulantılar ortaya çıkabilir. Zencefil, papatya çayı şikayetleri hafifletir.
- Günde 2 litre sıvı almayı ihmal etmeyin. Beyin tümörleri denge bozukluğuna sebep olabileceğinden ani kalkışlar yapmayın. Takılıp düşme riskine karşı evdeki hanları kaldırın. Kesinlikle araba kullanmayın.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


PUL BİBER KANSERE SEBEP OLUR MU?

Pul biber kansere sebep olur mu?
Yemeklerimde çok fazla pul biber kullanıyorum. Pul biberin kansere yol açtığını duydum, doğru mu? İyi şartlarda kurutulmuş pul biber zararlı değil. Ancak Gaziantep, Urfa civarında biberin damlarda kurutulması, aflatoksin denen bir mantarın üremesine yol açıyor. Bu mantar karaciğer kanseri yapıyor. Bence olur olmaz biber yememenizde fayda var. Biber tüketecekseniz tazesini tercih edin, günde 5 tane Arnavut biberi yiyin.

Araştırmalara göre, taze acı biber bağışıklık sistemini güçlendiriyor, hayvan deneylerinde farelerin tümörlerini küçültüyor. Bu arada en sağlıklısı kendi biberinizi kendiniz yetiştirmeniz. Bahçeniz yoksa kendinize yetecek kadar organik bitkiyi yetiştirmek için balkonunuzu değerlendirin. Saksı içinde biber, maydanoz, biberiye yetiştirin. Özellikle biberiye arsız bir bitkidir ve kanserde çok büyük şifadır. Biberiyeyi salatalarınıza, yemeklerinize koyabilirsiniz. Bunun dışında bir kabın içine pamuk koyup üzerinde arpa, buğday, yulaf, çavdar tohumlarını yeşertebilirsiniz. Su verdikçe çimler sürekli çoğalır, bunları makasla kesip salatalarınıza serpiştirin.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


YAĞ BEZELERİ KANSERE ÇEVİRİR Mİ?-ERKAN TOPUZ

Vücudumda yaygın şekilde lipom (iyi huylu yağ bezi tümörü) var. Acaba lipomların kansere dönüşme riski var mı? Ameliyat dışında tedavi seçenekleri neler?

CEVAP:
Cilt altında hareket halinde olan tümörümsü oluşumlar pek çok kişide görülür. Bunlar selim tabiatlı yağ bezeleridir. Lipom adı verilen bu bezeler ömür boyu herhangi bir şikayete yol açmayabilir.

Ailesinde lipom olanlarda daha sık görülür. Lipomlar mikrop kaptığında problem yaratabilir. Özellikle renk değiştirme, kızarma, büyüme gibi durumlarda dikkatli olmak gerekir. Çok nadir de olsa selim lipomlar habis tümörlere dönüşebilir. Zamansız büyüme gösteren lipomlar mutlaka ameliyatla çıkarılmalı. Daha sonra da patolojik sonucuna bakılmalı. Eğer sonuç kanser çıkarsa tümör ameliyatla geniş olarak çıkarılır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için beslenmenize çok dikkat edin, düzenli egzersiz yapın, sigara ve alkolden uzak durun.


EWİNG SARKOM NEDİR-ERKAN TOPUZ

Ewing sarkom nedir?
Kardeşime (20) Ewing sarkom tanısı konuldu. Bu kanser türü hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

CEVAP : Ewing sarkom çocukluk döneminde ve erişkinlerde gözüken, kemik ve yumuşak dokuyu istila eden bir tümör.

Metastaz olmayan hastalarda kemoterapi, radyoterapi ve ameliyatla tam şifa şansı elde edilir. Bunlar standart tedavilerdir, her hastaya uygulanır. Ewing sarkom en çok akciğere uzak metastaz yapmayı sever. Bu nedenle ilk 3 yıl sıkı kontrol şart. Bu tip tümörlerin kemoterapiye yanıtı çok iyidir. Ancak kemoterapi ve radyoterapiden sonra kilo kaybı ve bağışıklık sistemi zayıflığı ön plana çıkabilir. Bu nedenle destek tedavisi önemli. Beta karoten ihtiva eden yiyecekler güçlü bir kanser savaşçısıdır. Bütün kırmızı, kara, koyu yeşil meyve ve sebzeler bol miktarda beta karoten ihtiva eder. Kardeşiniz bunları yeteri kadar tüketemiyorsa beta karoten tabletleri kullanabilir. Yüksek doz C vitamini kanser hücrelerinin büyümesine mani olduğu gibi immün sistemini de güçlendirir. Kardeşiniz 2:3 grama kadar C vitamini alabilir fakat günde 2 bardak portakal suyu içiyorsa C vitamini almasına gerek yok. Kansızlığın ortaya çıkmaması için haftada 2 kere kırmızı et yesin. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için reishi ve cordyceps mantarı hapı, kemik iliğindeki onarımı sağlamak için de shark liver o il (köpek balığı karaciğer yağı kapsülü) kullanabilir. Bu arada kalabalık ortamlardan, yorgunluktan, alkol ve sigaradan, ağır sporlardan, stresten uzak durmasında yarar var.


YENİ RADYOTERAPİ TEKNİKLERİ-ERKAN TOPUZ

Yeni radyoterapi teknikleri babam için fayda sağlar mı?
Babamın sağ akciğerinde 5 santim tümör tespit edildi. Lenf bezlerinde 1 santim ve 7 milimetre nodül oluşmuş. Beyin ve kemiklerinde metastaz var. Beyindeki tümör 10 gün, leğen kemiğindeki tümör de 5 gün ışınlandı. Babam yeni radyoterapi tekniklerinden yararlanabilir mi?

CEVAP: Babanızın küçük hücreli dışı akciğer kanseri olduğunu tahmin ediyorum. Kemik ve beyin metastazı olduğu için evre 4'te. Beyindeki tümör tek noktada ve 3 santimin altındaysa cyber knife denen cihaz fayda sağlayabilir. Bu cihazın üstünlüğü sadece tümörü yok etmesi, beynin diğer dokularına zarar vermemesidir. Kemiklerde kırılma ihtimali varsa ve ağrı çoksa kemikler de ışınlanabilir. Kemik güçlendirici tedavi de şart. Kemoterapi kemiklere, akciğere ve beyindeki lezyonlara etkili olabilir. Elimizdeki tedavilerle tam şifa şansı mümkün değil ancak hastanın daha kaliteli yaşamasını sağlayabiliriz. Ağrıları dindirmek, beyin lezyonlarma bağlı denge sorunlarını düzeltmek, nefes darlığını azaltmak mümkün. Hastanın diyeti de çok önemli. Kilo kaybı olmazsa ilaçlar çok faydalı olabilir ve yaşam süresini uzatır.

Babanıza beslenmebönerilerim şunlar:

■ Kilo kaybınız varsa meyve suyu için. Özellikle portakal ve havuç suyu kilo almanızı sağlar.
■ Kemoterapiye bağlı kabızlık sorunu ortaya çıkacaktır. Hurma, kara kayısı, kuru kara erik kabızlığı önleyebilir.
■ Bol bol kırmızı turp ve tere yiyin.
■ Kemoterapi sırasında ve sonrasında günde 3 kez birer tane astragalus bitkisi hapı kullanın.
■ Arpa, esmer buğday ve bulgur tüketin.
■ Zerdeçalı unutmayın. Tadını sevmiyorsanız tabletini (turmeric) kullanın.
■ Omega 3, D vitamini, kalsiyum, boswellia bitkisi hapı sizin için yararlı desteklerdir.
■ Karaciğer enzimlerinde bozukluk olursa milk thistle (devedikeni sütü kapsülü) tedaviye yardımcı olur.
■ Enfeksiyonlara karşı çok dikkatli olun. Kan tablonuzu sıkı takip ettirin. Kemoterapi gördüğünüz sürece kan sayımlarınızı mutlaka yaptırın. Çünkü kandaki değişiklikler sizi tehlikeli bir kan düşüklüğü tablosuyla karşı karşıya bırakabilir.
■ Anemi (kansızlık) olursa doktorunuz kan verebilir. Kan tablonuzu düşürmemek için haftada 2 kez kırmızı et, 1 kez karaciğer ızgara ve her gün kara üzüm, pekmez, ıspanak, pazı, semizotu, maydanoz gibi kan yapıcı gıdalar tüketin.


BİLİNÇSİZ DİYET KANSER NEDENİ-ERKAN TOPUZ

Araştırmalara göre, hızlı kaybedilen ve geri alınan kilolar bağışıklık sistemini çökertip vücudu kansere karşı savunmasız bırakıyor. Kısa sürede kilo verdiren diyetler kalp, şeker gibi ciddi hastalıklara yol açıyor.

"10 Kilo fazlalığım var. Yaza girmeden zayıflamak istiyorum. Kilo vermek için önerileriniz nelerdir?"

Kısa zamanda kilo vermekten kaçının. Hızla kaybedilen ve geri alman kilolar immün sistemini altüst ederek kanser, kalp, şeker gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Hızlı kilo alıp vermek ruh sağlığını da bozuyor. Zayıflamaya çalışmak demek kötü beslenmek anlamına gelmiyor. Sağlıklı beslenerek kilo vermek mümkün.

Size önerilerim şunlar:
■ Doğal besinleri tercih
edin, rafine edilmemiş (fabrikadan çıkmamış) besinleri seçin.
■ Konserve besinlerden mümkün olduğunca kaçının.
■ Her türlü besinden yeterli oranda alın.
■ Her gün 4 ana besin grubundan yiyecek tüketin.
1) Et grubu: Gün içinde 3 orta boy köfte veya buna eşit et, balık, tavuk, 4-5 kaşık kurubaklagil yemeği yersek bu gruptan olan ihtiyacımızı karşılamış oluruz.
2) Süt grubu: Süt, yoğurt, ayran, cacık gibi gıdalardan her gün 2-3 porsiyon tüketmek yeterli.
3) Meyve ve sebze grubu: Her gün 5-7 porsiyon tüketmeliyiz.
4) Ekmek tahü grubu: Makarna, bulgur, pirinç, unlu yiyecekler, tarhana, bisküvi ve un bu gruptadır. Tahıl grubunun günde 5-10 porsiyon tüketilmesi günlük ihtiyacımızı karşılar.
■ Şekerli besinler, gazlı içecekler, kızartmalar, salam, sosis, sucuk gibi besinlerden uzak durun.
■ Aşırı miktarda alkol tüketmeyin. Hem kanser riskini artırır hem de yüksek kalori içerdikleri için fazla kiloya yol açar.
■ Beyaz ekmek yerine tam buğdaydan yapılmış ekmeği, beyaz pirinç yerine kahverengi pirinci veya bulguru tercih edin.
■ Tereyağı, içyağı, kuyrukyağı, krema, kaymaktan uzak durun. Zeytinyağı, fındık yağı, kanola, ayçiçek gibi bitkisel yağları tercih edin.
■ Kırmızı eti haftada 1 defayla sınırlandırın. Diğer günler balık, hindi ve tavuğu tercih edin.
■ Öğün atlamayın.
■ Gün içinde 2-3 litre su için.
■ Kahve ve kola gibi kafeinli içeceklerden uzak durun.
■ Öğün aralarında cips, bisküvi, çikolata veya şeker yerine kuru erik, badem, ceviz ya da yoğurt yemeye çalışın.
■ Mutlaka egzersiz yapın. Her gün yarım saat açık havada yürüyün.
■ Lokmalarınızı iyice çiğneyin.
■ Televizyon veya kitap, gazete okurken yemek yemeyin.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


Kuru temizleme insan sağlığına zararlı mı?-ERKAN TOPUZ

Kuru temizleme işlemi sırasında kullanılan bazı kimyasallar vücutta birikerek uzun vadede kansere yol açabiliyor. Prof. Dr. Erkan Topuz "Bu maddeler çevreyi de kirlettiğinden kuru temizleme gerektirmeyen giysiler seçin" diyor

Kuru temizleme gerektirmeyen giysiler seçmeye çalışın.

Çünkü işlem sırasında kullanılan 'perkloretilen' gibi kimyasallar vücutta birikerek uzun vadede kansere yol açabilir. Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsü'ne göre perkloretilen kanser etkenleri arasında. Renksiz bir sıvı olan bu madde, kumaşlardaki leke ve kirleri kolayca çıkardığı için yaygın biçimle kullanılıyor.

Çevre açısından da zehirleyici etkisi var. Kuru temizleme sıvıları toprağa karışarak bitkileri öldürüyor. Bu arada kuru temizleme merkezlerinde kullanılan kimyasallar, astım rahatsızlığı olanlarda astım krizlerine yol açabilir. Kimyasallara uzun süre maruz kalındığında akciğer üzerinde olumsuz etkiler oluşabilir.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


MEYAN KÖKÜ NASIL KULLANILIR-ERKAN TOPUZ

Meyan kökünü nasıl tüketmem gerekiyor?

Aktardan bir miktar meyan kökü aldım. Acaba çiğnemem mi, yoksa kaynatıp suyunu mu içmem gerekiyor? M.İ.

CEVAP :

Meyan kökünü mutlaka toz haline getirin, daha sonra 1 çorba kaşığı tüketin. Vücutta tuz tutarak ödeme yol açtığı için meyan kökünü 2 ay kullandıktan sonra 3 ay dinlenin.

Böbrek, şeker, tansiyon, kalp hastasıysanız meyan kökü kullanmayın. Meyan kökü çok şifalıdır. Bazı çalışmalarda, mide ülserlerini tedavi eden ve asidi ortadan kaldıran ilaçlarla eş değer hatta üstün bulunmuş. Hayvan çalışmalarında mide kanseri ve ülserinden koruduğu gösterilmiş. Ayrıca prostat ve akciğer kanserlerinden de koruyor ve bu kanserlerin tedavisi sırasında yararlı etki gösteriyor. [Meyan Kökü Detay]

Prof.Dr. Erkan TOPUZ


MEMEDE ŞİŞLİK KANSER BELİRTİSİ Mİ?-ERKAN TOPUZ

Meme cildinde kalınlaşma ve çukurlaşma kanser habercisi olabilir.

Ağrısız sert şişliklerle de kendini belli eden hastalığın tedavisi ameliyattan geçiyor. Meme kanserini erken evrede saptamak için her kadın 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi yaptırmalı.

Memede her şişlik kanser belirtisi mi?

Geçen hafta banyoda mememde bir şişlik fark ettim. Her şişlik meme kanseri belirtisi mi? Ne yapmamı tavsiye edersiniz? İ.A.

CEVAP:
Memede saptanan her kitle kanser değil. Hemen telaşlanmayın. Doktora başvurarak daha ileri tetkikler yaptırın. Meme kanserinde en sık görülen şikayet yeni bir şişlik ya da kitle saptanmasıdır. Şişlikler genellikle ağrısız ve serttir. Tabi bazı kanser türlerinde şişlik ağrılı ve yumuşak olabilir.

Meme kanserinin diğer belirtileri şunlar:
Meme cildinde kalınlaşma,
Meme cildinde çukurlaşma olması,
Meme başında ağrı veya meme başının içeri çekilmesi,
Meme başında veya meme cildinde kızarma ya da yara oluşması,
Memenin büyüklüğü veya şeklindeki değişiklikler,
Koltuk altında kitle ya da kalınlaşma,
Meme ucundan akıntı,
Memenin koyu bölgesinde renk veya his değişiklikleri.

Memede muayene veya mamografiyle kitle saptandığı zaman, bunun kanser olup olmadığının saptanabilmesi için :
Başka tetkiklerinde yapılması gerekir. Hastanın fizik muayenesi yapıldıktan ve geçmişi sorgulandıktan sonra biyopsi yapılır. Meme kanserinin kesin tanısı, biyopsiyle konur. Biyopsi çeşitli şekillerde yapılabilir. Örneğin iğneyle kitleden sıvı ve hücre alınabilir. Ya da cerrahi işlemlerle kitle çıkarılabilir. Meme kanseri en çok kemiklere, karaciğer ve akciğere yayılır. Erken tespit edildiğinde hastaların yüzde 95'i temelli kurtulma şansına sahip. Bu nedenle hiçbir şikayetiniz olmasa da 40 yaşından sonra her yıl 1 kez mamografi yaptırın. Mamografi, elle hissedilmeden 2 yıl önce kitlenin tespit edilmesini sağlayan bir tetkik. Ailenizde meme kanseri varsa kontrollere 30 yaşında başlayın. Her ay adet bitiminden soma memelerinizi kendi kendinize muayene edin. Meme kanseri riskini azaltmak için alkolü sınırlandırın, sağlıklı kiloya ulaşın, sigara içmeyin, egzersiz yapın, sebze-meyve ağırlıklı beslenin, diyetinizdeki yağları azaltın ve sofranızda zerdeçal, çörek otu gibi baharatlara yer açın. Her gün en az yarım kilo yoğurt yemeyi ihmal etmeyin. Ailenizde meme kanseri öyküsü varsa doğum kontrol hapı kullanmayın. Ayrıca menopoz döneminde hormon tedavisinden uzak durun.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ


BAĞIRSAK KANSERİ İÇİN ÖNERİLER-ERKAN TOPUZ

Prof.Dr. Erkan TOPUZ'dan Bağırsak Kanseri için Öneriler....
Bağırsak kanseriyim. Karaciğerimde kitle var. Tedavi önerileriniz nedir?

47 yaşındayım. Bağırsak kanseri teşhisi konuldu. Karaciğerimde 2.5 santim kitle tespit edildi. Doktorlar kemoterapi önerdi. Karaciğerimdeki kitle için ameliyat olmam gerekir mi? M.G.

CEVAP:
Ailesinde bağırsak kanseri olanlar, aşırı miktarda kırmızı ve tuzlu et yiyenler, uzun süre sigara içenler, aşırı şişmanlar bağırsak kanseri için riskli grupta.

Tedaviye gelince... Tümör lenf bezlerine atlamadıysa, polip yoksa, tümör 1 santimin altındaysa ve belli bir bağırsak tabakasını geçmediyse (serozaya taşmadıysa) kemoterapi yapmayız. Ama serozaya taşmış ve lenf bezine atlamışsa muhakkak 6 kür kemoterapi veririz. Bağırsak kanseri tedavisinde çok büyük aşamalar kaydedildi. Eskiden yüzde 60 kür elde ettiğimiz hastalarda yeni ilaçlarla yüzde 80-85'lere varan oranlarda temelli kür elde ediliyor. Metastaz olan hastalarda bile iyi neticeler alınıyor. Karaciğerinizdeki kitle kemoterapiyle küçültülüp ameliyatla temelli çıkarılabilir. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz çok önemli. Bunun için milk thistle (deve dikeni sütü kapsülü), bromelain (ananas hapı), maitake mantarı hapı, boswellia bitkisi hapı, dandelion (karahindiba hapı), folik asit, kalsiyum alın. Bol bol yoğurt yiyin.

Günde 1 çorba kaşığı keten tohumu yiyin. Soya yağı kullanın. Yemeklerinize zerdeçal katın. Posa bırakan bütün meyveler sizin için faydalıdır, bol miktarda tüketin. Katkı maddesi içeren gıdalardan kaçının. Tuzlu, şekerli ve beyaz undan yapılmış yiyeceklerden kaçının. Meyve suyu yerine meyveleri posasıyla tüketin. Karahindiba, kuzukulağı, tere, biberiye ve rezeneyi sofranızdan eksik etmeyin. Her gün 1 porsiyon beyaz et, 5-7 porsiyon da sebze ve meyve tüketin. Kırmızı eti diyetinizden çıkarın. Haftada 2 kez kurubaklagil yiyin. Önceliği kuru fasulye, bezelye ve barbunyaya verin. Daha sonra nohut ve mercimeği tercih edin. Her gün 2 bardak domates suyu ve 1 bardak havuç suyunu dönüşümlü olarak tüketin. Kabız kalmayın, normalde her gün 1-2 kez büyük abdeste çıkmanız gerekiyor. Kabızlık ortaya çıkarsa bol bol kuru kara erik ve kayısı tüketin. Her gün yarım kilo probiyotik yoğurt yiyin. Katkı maddesi içeren besinlerden uzak durun. Organik gıdaları tercih edin.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ


10 ÖNEMLİ KANSER BELİRTİSİ-ERKAN TOPUZ

Kadınların öğrenmesi gereken 10 önemli kanser belirtisi.
Kadınlar vücutlarında ortaya çıkan bazı belirtilere karşı uyanık olmalı. Pek çok jinekolojik kanser, başarılı bir tedavi uygulanmasına şans tanıyacak kadar erken evrede belirti veriyor. Belirtiler önemsenmediğinde tedavinin gecikmesi ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle vücudunuzun sesini dinleyin ve doktora başvurmakta gecikmeyin.

Kadınlar ne zaman doktora başvurmalı?
Kadınlarda en sık görülen kanserlerin belirtileri nelerdir? Ne zaman doktora gitmek gerekir?

CEVAP:
Prof.Dr. Erkan TOPUZ - Pek çok jinekolojik kanser başarılı bir tedavi sağlayacak kadar erken dönemde belirti veriyor. Ancak belirtiler önemsenmediğinde hastalık çok geç dönemde teşhis ediliyor ve tam şifa şansı ortadan kalkıyor. Bugün size kadınlarda eri sık görülen 10 kanser belirtisinden bahsedeceğim. Bu belirtiler her zaman kanserle bağlantılı olmayabilir. Ancak doktora başvurarak şikayetinizin sebebini öğrenmeniz, uygun tedaviye başlamanız ve kanser riskini ekarte etmenizde yarar var.

İşte, kanseri düşündüren 10 önemli belirti:

1) Pelvik ağrısı: Pelvik ağrısı göbeğin altında basınç hissi ya da ağrısıyla karakterizedir. Süreklilik gösterir ve sadece regl ağrısıyla sınırlı değildir. Pelvik ağrısı rahim yumurtalık, rahim ağzı ve vajina kanserleriyle bağlantılı olabilir.
2) Karında şişkinlik ve gerginlik hissi: Bunlar, yumurtalık kanserinin en yaygın belirtileridir. Genellikle pek önemsenmezler.
3) Belin alt kısmında geçmeyen ağrı: Genellikle silik bir ağrıdır. Bazı kadınlar ise ağrıyı sancı olarak tanımlar. Yumurtalık kanserinin önemli bir belirtisidir.
4) Anormal vajinal kanama: Jinekolojik kanserlerin en önemli belirtisidir. Aşırı kanama, iki adet arasında kanama ve cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında kanama rahim ağzı, rahim, yumurtalık gibi jinekolojik kanserlerin önemli işaretleridir.
5) Geçmeyen ateş: 7 günden daha uzun süren ateş durumunda mutlaka doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. İnatçı ateş genellikle kanserin belirtisidir. Ancak ateşin başka sağlık sorunlarının da belirtisi olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
6) Devamlı mide ve bağırsak bozuklukları: Kabızlık, ishal, dışkıda kan, gaz, ya da bağırsak hareketlerinde değişiklik gibi şikayetleriniz varsa doktorunuza başvurun. Bunlar jinekolojik kanserlerin ya da kolon kanserinin belirtisi olabilir.
7) İstem dışı kilo kaybı: Son 6 hafta içinde ya da daha kısa sürede diyet
ya da egzersiz yapmadan ağırlığınızın yüzde 5'ini kaybettiyseniz mutlaka bir uzmana başvurun. Nedensiz kilo kaybı kanser başta olmak pek çok ciddi hastalığın işareti olabilir.
8) Vulva (dış genital organlar)ya da vajinada anormallik: Ağrı, cilt renginde değişiklik, akıntı, kaşmtı gibi şikayetler vulva ya da vajinal anormalliklerdir. Bu belirtilerden biri varsa bir uzmana başvurun. Her kadının 6 ayda bir kadın doğum uzmanı kontrolünden geçmesi gerektiğini unutmayın.
9) Memede değişiklikler: Meme kanserine karşı kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi yapması gerekiyor.Memede kızarıklık, hassasiyet, çukurlaşma, dolgunluk hissi, ele gelen kitle, meme başından akıntı gibi belirtiler durumunda bir an önce doktorunuza başvurun.
10) Aşırı halsizlik: Halsizlik en önemli kanser belirtilerinden biri. Normal yaşamınızı aksatacak kadar bir halsizlikten yakmıyorsanız mutlaka doktor kontrolünden geçin.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ


MALİN MELANOM DOĞAL TEDAVİ ÖNERİLERİ-ERKAN TOPUZ

Babam cilt kanseri. Ameliyat oldu. Başka tedaviye ihtiyacı var mı?

Babam 3 yıl önce malin melanom teşhisiyle ameliyat oldu. Verilen raporda tümörün 2x1x0.2 santim boyutlarında olduğu yazıyordu. Babam ikinci kez ameliyat oldu, cerrahi sınırlar temiz çıktı. Tedavi konusunda önerileriniz nelerdir? U.N.

CEVAP : Malin melanom son dönemlerde en hızlı artan kanser türlerinden biri. En önemli sebebi, ozon tabakasındaki incelemeye bağlı zararlı güneş ışınlarının süzülmeden dünyaya ulaşması. İkinci önemli sebebi, bağışıklık sistemi zayıflığıdır. Malin melanom eski ya da yeni benlerin renk değiştirmesi, büyümesi, kanaması gibi belirtilerle seyredebilir.[Detay] Renksiz melanomlar da vardır. Malin melanom genellikle beyaz tenlilerde, açık ortamda çalışanlarda, güneş yanığı olanlarda daha fazla görülür. Benler birden ortaya çıkarsa, hızla büyür ve kabarıklaşırsa, renk değiştirirse, kaşınırsa mutlaka bir deri hastalıkları uzmanına (dermatolog) başvurmak gerekir. 11.00-16.00 arasında güneşlenmek, açık ten rengi, çocukluğunda güneş yanığı geçirmek, ailede cilt kanseri öyküsü olması, vücutta çok sayıda ben bulunması benler üzerinden kanser gelişme riskini artırır. Malin melanonum en önemli özelliği, diğer organlara hızla yayılmasıdır. Beyin karaciğer, akciğer, kemik en sevdiği organlardır. Malin melanom tespit edildiği anda cerrahi olarak çıkartılır ve en yakın lenf bezleri temizlenir. Lenf bezlerinde tutulum varsa mutlaka kemoterapi başlar. Tümörün kalınlığı ve evresi de tedavide rol oynar. Tümör belli kalınlığın üzerindeyse aşı tedavisi (interferon) 1 yıl yüksek doz uygulanır. Tedavi bittikten sonra hastalar 3 yü boyunca 3 ayda bir kontrolden geçmeli. Beyin, kemikler, akciğer, karaciğer ve tümörün çıktığı yer belli aralıklarla kontrol edilmeli. Kan tahlilleri fazla değer taşımaz ama NSE gibi bazı tümör markerları yapılabilir. Ancak biyokimya tahlillerinin 3 ayda bir yapılması şart. Malin melanomlu hastalarda immün sistemini güçlü tutmak gerekir.

Babanıza önerilerim şunlar:

■ Aşırı kilolu değilseniz her gün 1-2 bardak havuç, 1-2 bardak da domates suyu için.
■ Her gün kabuklarıyla sıkılmış 1 bardak elma suyu tüketin.
■ Bol bol avokado, ananas yiyin.
■ C vitamininden zengin portakal, turunç, limon, mandalina gibi meyveleri bol tüketin.
■ Karahindiba, kuzukulağı, tere ve biberiyeyi taze ya da kuru şekilde tüketin.
■ Haftada 3-4 avuç arpa tüketin.
■ Yağ tercihiniz zeytinyağından yana olsun.
■ Gribal enfeksiyonlardan korunmaya çalışın. Bunun için gripli kişilerle temastan kaçının, kalabalık ortamlardan uzak durun, sık grip oluyorsanız 6 ayda 1 kutu ekinezya bitirin.
■ Gece yatmadan yarım saat önce 18-21 miligram arasında melatonin kullanm.
■ Selenyum, E vitamini, C vitamini, milk thistle (devedikeni sütü kapsülü), omega 3, cordyceps mantarı hapı ve reishi mantarı hapı sizin için faydalı besin destekleridir. Bunları doktorunuza danışarak belli aralıklarla dönüşümlü kullanın.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ


MİDE KANSERİ İÇİN ÖNERİLERİ-ERKAN TOPUZ

Kemoterapi, hastamız için seçenek mi?

Babama mide kanseri teşhisi konuldu. Doktor, "Midede büyük bir tümör tespit ettik. Kemoterapiye başlamamız gerekiyor" dedi. Bu konuda fazla bilgimiz olmadığı için ne yapacağımıza karar veremiyoruz. Sizce ne yapmalıyız? A.S.

CEVAP Prof.Dr. Erkan TOPUZ :

Mide kanseri tütsülenmiş et ve tuzlu gıdaların yoğun tüketilmesi nedeniyle dünyada en çok Japonya'da görülür. Ancak Japonya da endoskopinin erken dönemde yapılması sayesinde hastalık çok erken dönemde yakalanıyor. Bu nedenle hastalığın artık görülme sıklığı azaldı. Ancak mide kanseri özellikle yurdumuzda giderek artan bir sağlık sorunu.

Özellikle beslenme alışkanlıkları nedeniyle Van, Elazığ ve Bingöl civarında daha çok görülüyor.
Mide kanserinin en önemli sebepleri şunlar: Aşırı miktarda kırmızı et tüketimi, salamura gıdalar, koyu çay, sigara, midede helikobakter pilori mikrobu ve alkol.

Mide kanserinin erken tanısı endoskopiyle konur. Endoskopi yönteminde hastaya ince bir boru yutturulur. Bu boru mideye ve onikiparmak bağırsağma gönderilir. Boru geçtiği bölgeleri bir televizyon ekranına yansıtır. Hekim de görüntülere bakarak teşhis koyar. Erken tanı konduğunda yani tümör bir yere yayılmamışsa, tıkanma yoksa hemen ameliyat yapılır. Demek ki, hastanız ileri evrede ve ameliyat dönemini atlamış. Bu durumda derhal kemoterapiye başlanmalı. Bazen kemoterapiyle birlikte eş zamanlı radyoterapi de yapılabilir. Ancak bu tedavi, hastanın çok iyi bakımını gerektirir. Çünkü hastada aşırı kilo kaybına yol açar. Hastanız 2-3 kemoterapiden sonra değerlendirmeye alınır. Tümör küçülürse radyoterapi ya da ameliyat devreye girer. Ama herhangi bir tıkanma olursa ani cerrahiye de ihtiyaç olabilir.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ


AĞIZ İÇİNDEKİ YARA KANSER BELİRTİSİ Mİ?-ERKAN TOPUZ

Ağız içindeki beyaz yara kanser belirtisi mi?

54 yaşındayım.30 yıldır sigara içiyorum. Ağzımda, yanakların iç kısmında beyaz bir yara çıktı. Doktora gitmekten korkuyorum. Acaba kanser belirtisi olabilir mi? N.P.

CEVAP: Prof.Dr. Erkan TOPUZ Ağız Kanseri ağzın içinde herhangi bir yerden gelişebilir. Dudaklarda dilde, dış eterinde, yanakların İç kısmında ve ağız tabanı ve damakta ortaya çıkabilir.

Baş-boyun kanserleri olarak adlandırılan gruba girer. Ağız kanseri de genellikle baş-boyun kanserleri gibi tedavi edilir Belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz.

Geçmeyen yara,
■ Ağız derisinde şişlik ya da kalınlaşma,
■ Beyaz ya da kırmızı renkli leke,
■ Diş kaybı,
■ Protezin tam yerleşmemesi,
■ Dil ağrısı,
■ Çenede ağrı ya da tutukluk,
■ Çiğnemede güçlük,
■ Yutmada güçlük,
■ Boğaz ağrısı,
■ Boğaza bir şey kaçmış hissi.

Bu belirtileri 2 haftadan uzun süreli yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun. Doktorunuz benzer şikayetlere yol açabilecek hastalıkları örneğin enfeksiyonu araştıracaktır.

Ağız kanseri riskini artıran faktörler şunlar:

■ Sigara, puro, pipo içmek ya da tütün çiğnemek,
■ Aşırı miktarda alkol tüketmek,
■ Dudakların güneşin zararlı ışınlarına maruz kalması,
■ Cinsel yolla bulaşan HPV virüsü,
■ Daha önce baş boyun bölgesine radyasyon tedavisi.
Teşhis yöntemlerine gelince... Diş hekimi ya da doktor önce dil ve ağız içindeki anormallikleri inceler. Eğer şüpheli bir alan tespit ederse örnek bir parça (biyopsi) alır. Biyopsi sonucuna göre, daha ileri tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. Ağız kanseri tedavisi, kanserin yerine, evresine, hastanın genel sağlığına göre değişir. Ameliyat, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavilerden biri ya da hepsi kullanılabilir.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü
Prof.Dr. Erkan TOPUZ