Glisemik indeks nedir? - Glisemik indeksi yüksek gıdalar

Beyaz ekmeği bir bardak suya koyduğunuzu düşünün. Kısa bir süre içinde çözündüğünü/parçacıklara ayrıldığını görürsünüz. Aynı beyaz ekmeği yediğimizi düşünelim. Musluk suyunda bile çözünen bu ekmek türünü midemiz ve bağırsaklarımızda bulunan sıvılar ve güçlü enzimler çok daha kısa sürede ve tamamen sindirecektir.

Sindirim süreci çok kısa ve böylece emilim ve kana karışma süreci çok hızlı olan bu tür gıdalar kan şekerini çok hızla yükseltirler. Böyle gıdalara ’glisemik indeksi yüksek gıdalar’ denir.

Glisemik indeksi yüksek gıdaların alımı ile vücudumuzda neler oluyor?

Hızla sindirilebildikleri için hızla kana karışıyorlar ve hızla kan şekerini yükseltiyorlar
Pankreas bezimiz hızla yükselen kan şekerini görünce hızla ve büyük bir miktarda insülin salgılıyor
Bu kadar yüksek kan şekerini depo ederek azaltma yoluna gidiliyor
Sonuçta ani yükselen kan şekeri eşittir aniden depolama ya da yağ dokusunda artış oluyor
Gidişat bu kadar ile kalsa iyi dedirtecek olayları daha yeni başlattığımızın farkında bile olmayabiliriz, glisemik indeksi yüksek gıdaları alırken.
Evet aldık bu tür gıdayı hızla emildi, hızla kan şekerini yükseltti, hızla yağ dokusu olarak depolarımıza katıldı… Fakat bu hızlılık sırasında bağırsaklardan emilecek besin maddeleri de hızla bitti. İnsülin miktarı ise aynı hızla azalmaz hala daha yüksekliğine devam eder. Sonuç hızla yükselen kan şekeriniz hızla düşecektir.
Hızla kan şekerinizin düşmesi, fark etmeden sizi kısa süre sonra tekrar yemeye itecektir.

Tüm gıdalar bizim için vardır. Tüm gıdalar ilaçlar gibi uygun miktar ve uygun zamanlama ile alınırlar ise faydalıdırlar. Yani zamanlama ve miktar önemlidir. Halk arasında önce tuzlu sonra tatlı denmektedir. Bu cümle sanki glisemik indeksi yüksek gıdaların yemek sonrasına yakın zamanda alımını anlatmaktadır. Yemeğin başında alınan tatlı benzeri gıdaların ani kan şekeri oynamalarına yol açmasını engelleyen bir prensiptir. Ve böylece kan şekerinin ani düşüşleri/tekrar hızla acıkma/tekrar kısa sürede yeme isteği oluşmasını engeller bir sözdür.

Evet tüm gıdalar bizim için vardır. Günlük total kaloriyi gözetmek şartı ile hepsinden alabiliriz. Glisemik indeksi yüksek gıdaları da alabiliriz. Fakat miktarlarını daha az tutmalı ve tek başlarına değil sindirimi yavaş olan diğer gıdalar ve düşük glisemik indeksli olanlar ile beraber alımı daha uygundur.

Glisemik indeksi yüksek gıdaların alımı ile olan kötü etkileri başlıklar halinde toparlayalım:

Kan şekerinde ani yükselme ve ani azalmalara yol açarlar
Kısa aralıklar ile sizi istemeden tekrar yemeye iterek aşırı kalori alımına yol açarlar.
Glisemik indeksi yüksek gıdaların çoğu fabrikasyon yani doğal olmayan gıdalardır (beyaz ekmek, çaya atılan şeker, reçeller, şekerlemeler, beyaz undan yapılan ürünler…)
Pankreası yorarlar
Yağ deposunu arttırırlar (ismi üzerinde depodur ve kan dolaşımından zayıf olduğu için de günlük kullanımı az olan yani harcanımı zor olan yeri arttırırlar)
Barsak içeriği bırakmazlar, barsaklara katkıları azdır veya yoktur

SONUÇ: Glisemik indeksi yüksek gıdaları daha az alalım; ya da glisemik indeksi düşük gıdalar ile aynı anda alalım. Böylece daha uzun süre devam eden daha düzgün kan şekeri düzeylerimiz oluşur ve daha geç acıkırız.

KÖTÜ YA DA YÜKSEK GLİSEMİK İNDEKS DEĞERİNE SAHİP GIDALAR

Çaya atılan şeker, glikoz, reçel, bal, pancar
Beyaz ekmek, beyaz undan yapılan gıdalar, kek, poğaça, beyaz undan makarna, bisküviler
Patates, patates püresi, patates kızartması,
Mısır, cipsler, kraker, mısır gevreği
Pirinç
Alkollü içecekler
Günlük alımı çok olmadığı için pratikte bu gruptan çıkartılabilecek bazı gıdaları (havuç, muz, ananas, karpuz, kavun, kuruyemiş, patlamış mısır, bal kabağı) da belirtmekte fayda vardır. Belirtmemizin faydası bunların kalorileri gözetilerek diğer gıdalar ile veya sonrasında rahatça alınabilmesindendir. Bu sayılanlar kötü grubunun nispeten iyileridir ve bir kısmı yaz aylarının vazgeçilmezleridir.

İYİ YA DA DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKS DEĞERİNE SAHİP GIDALAR

Bu gruba giren gıdaların alımında da günlük kalori toplamı göz edilmelidir. Sınırsız alımdan değil yeterli alımdan bahsedilebilir.

Yoğurt, meyveli yoğurt
Yeşil sebzeler
Sebze ve meyveler (domates, kiraz, vişne, kayısı, kuru kayısı, marul, lahana, mor lahana, brokoli, karnabahar, semiz otu, ısırgan otu, ıspanak….)
Süt ve süt ürünleri
Meyveleri mümkün olduğunca kabukları ile alalım, meyve suyu içecek isek şeker katılmamış/doğal olanlarını tercih edelim
Kepek ekmeği, çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği
Şekersiz tam tahıl ürünleri
Nohut, kuru baklagiller, barbunya
Mercimek, bezelye
Şekersiz marmelat
Kivi, üzüm, armut, şeftali, erik, elma, portakal, greyfurt
Fruktoz (meyve şekeri)
Taze fasulye, bezelye
Fındık, yer fıstığı, ceviz
Bulgur, integral makarna

Sonuç: Beslenmek, zevkli ve gerekli bir sanattır. Uygun beslenme ile çok güzel eserler oluşturabiliriz ve eserin kalıcılığını sağlayabiliriz.

Gıdalar ilaçlar gibidir, fazla alınırlar ise zararlı etkileri ortaya çıkar, az alınırlar ise sağlıklı yaşamamız için eksik durumlar oluşur
Glisemik indeksi düşük gıdalar daha sağlıklıdır, bizi daha uzun süre tok tutarlar, pankreasımızı ve vücudumuzu daha az yorarlar
Glisemik indeksi yüksek gıdaları tek başına almayalım, diğer gıdalar ile ve mümkün ise yemeğin sonuna doğru alalım
Sık sık ve sebze-meyve açısından zengin beslenelim. Bol posalı/lifli beslenelim.
Tüm gıdalar bizim içindir hepsinden alalım; toplam günlük kalorimizi yaklaşık belirleyelim ve aşmayalım. Ayrıca glisemik indeks değerini de göz önüne alalım.
Toplam günlük yaklaşık kalori miktarını günlük aktivitemiz ve doktorumuz tayin edecektir
Günlük ve haftalık aktivite artışlarımız, uygun ve yeterli beslenme yanında, bizim ana sağlık kaynaklarımızdır.

Uzm. Dr. Selim Komar, Doktorsitesi.com


0 commentaires:

Yorum Gönder